ERMENI HABER AJANSI

İngiliz "Economist" dergisi, yeni sayısında, "Türkiye'nin AB'ye katılma çabaları yaşam destek ünitesine bağlı" başlıklı bir yazı yayınladı.

1990'da Körfez Savaşı'ndan önce dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Avrupa topluluğu yolundaki adımdan bahseden dergi, "Çeyrek yüzyıl sonra Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma rüyası öldü. Temmuz ayındaki darbe girişiminin ardından gerçekleşen gözaltıları kınayan Avrupa Parlamentosu, 24 Kasım'da AB liderlerine 2005'ten beri sürünen üyelik görüşmelerinin askıya alınmasını istedi" diyerek, bunun üzerine Erdoğan'ın 3 milyon mülteciye Avrupa kapılarını açma tehditini hatırlattı.

Economist, "Şimdiki ilişkiler sürdürülebilir değil. Türkiye'nin üyeliğine Avrupa desteği dibe vurmuş durumda. Üyelik konuşmaları hiçbir yere gtimiyor. 10 yıldır iki taraf 35 başlıktan sadece 16'sını açtı, sekizi Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımayı reddetmesi yüzünden bloke oldu ve öyle de olacak gibi duruyor. Adanın kuzeyi ve güneyinin birleşmesi görüşmeleri 22 Kasım'da sona erdi" değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'deki tutuklamaların Avrupa Birliği kurallarına aykırı olduğunu vurgulayan dergi,  Fransa, Almanya ve Hollanda'da Erdoğan'ın popüler olmadığına dikkat çekti. Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesi girişimlerin, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi için kırmızı çizgi olduğunu söyleyen dergi,  Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne girmek niyetinde olduğunu da hatırlattı.
Avrupalı liderlerden Türkiye hakkındaki açıklamalara cevaben Ankara'nın dilinin de gittikçe "düşmanca" olduğunu belirten dergi, yazısını şöyle bitirdi:

"Erdoğan, Batı'yı PKK ve IŞİD ile saf tutmakla suçluyor. Dışişleri bakanı, Alman mevkidaşının telefonuna yanıt vermemekle övünüyor. Hükümet yanlısı gazeteler, hiçbir kanıtları olmadan Batılı yetkililerin Türkiye'ye karşı komplo kurduğunu yazıyor. Avrupalı diplomatlar zararın bir daha geri döndürülemeyeceği konusunda uyarıyor. Biri, 'Ne kadar uzun sürerse AB kendini o kadar kapatır. İlişkileri geri döndürmenin tek yolu, baskıya bir son vermek ve sesi kısmak olur.' Yine de bu hızla Türkiye ve AB arasındaki acı ayrılık sadece bir zaman meselesi olarak görünüyor."