ERMENI HABER AJANSI

Ermenihaber.am karşılıklı özel temsilcilerin atanmasıyla Ermenistan ve Türkiye arasında başlayan diyalog süreci konusunda Türkiye’deki siyasi çerçevelerinden farklı isimlerle, sivil toplumu temsil eden şahıslarla röportajlar gerçekleştiriyor. Türkiye’deki siyasi çerçevelerin ve genel olarak toplumun bu konuda ne düşündüklerini okuyucularımızın dikkatine sunmaya çalışacağız.

Bu defa T24 muhabiri Barçın Yinanç, Ermenihaber'e konuştu.

- 2022'den bu yana Ermenistan-Türkiye normalleşme süreci tekrar başladı. Bir sürü anlaşmalar yapıldı ama şu ana kadar bu anlaşmalardan sadece bir ya da ikisi hayata geçirildi ancak sınırlar hala kapalı. Ayrıca Türkiye yetkililerinden sürekli  aynı şeyleri duymaya devam ediyoruz. “Azerbaycan'la ilişkilerimizi koordine ediyoruz” diye. Sizce Türkiye neden Ermenistan-Türkiye normalleşmesini Azerbaycan-Ermenistan normalleşme süreci ile ilişkilendiriyor?

- Şimdi Türkiye ile Azerbaycan arasında çok özel ilişkiler var. Bunu anlıyoruz. Bu böyle. Yani bu bir motto: “iki devlet bir millet.” Bu hakikaten iki ülkenin ilişkilerini açıklayan bir motto açıkçası. Bu bir veri ve bu veriyi çok fazla değiştiremezsiniz. Bu veriden hareket etmek durumundayız. Ben ama zaman zaman şunu söylüyorum ve bir Türk gazeteci olarak da şunu arzuluyorum: “Bence Azerbaycan'la Ermenistan'ın ve Ermenistan'la Türkiye'nin bir an önce normalleşmesi gerek. Ve keşke vakit kaybedilmese, keşke bir an önce bu yapılsa” diye düşünüyorum açıkçası.

Bazen kardeşlerin arasında da görüş ayrılıkları olabilir. Her zaman her konuda aynı şeyi düşünmeyebilir bir ailenin elemanları da.

Benim Ermenistan'da gördüğüm, Azerbaycan, Türkiye her konuda aynı düşünüyor ve her ikisi bir araya geldi ve işte tırnak içinde söylüyorum, abartarak söylüyorum. “Hani böyle Ermenistan'ı boğmak üzere müthiş bir işbirliği içindeler” gibi bir izlenim varsa, ben o izlenimin biraz yanlış olacağını düşünüyorum.

Öyle bir şey olsa o zaman baştan Türkiye, “Ben normalleşmeyle ilgilenmiyorum” derdi. Geçmişe bakıyoruz futbol diplomasisi var vs. O nedenle ben Türkiye'nin Ermenistan'la normalleşme konusunda arzulu olduğunu düşünüyorum.Türkiye'nin bölgesel bakışı için Ermenistan'la ilişkinin normalleşmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Ama Azerbaycan'la ilişkiler evet bu noktada maalesef bunun önüne geçiyor. Böyle bir tespit yapıyoruz ve ben dediğim gibi bir gazeteci olarak bunu da eleştirmeye çalışıyorum. “Keşke böyle olmasa, keşke Azerbaycan'la Ermenistan, keşke Türkiye'yle Ermenistan bir an önce normalleşseler. Keşke Türkiye tamamen normalleşme olmasa da bazı adımları atsa beklemeden” diye benim görüşüm. Hem bunun Azerbaycan'ın da lehine olacağı yönünde açıkçası. Eğer Türkiye'yle Ermenistan'ın normalleşmesinin Azerbaycan için de iyi bir şey olacağını düşünüyorum. Yani bunu söylerken Azerbaycan'ın çıkarlarını hiçe saydığımdan değil tersine bence bir an önce anlaşmaya varmak Azerbaycan'ın da işine gelmeli diye düşünüyorum.

Sorunuzun kısa cevabı Azerbaycan'la Türkiye olağanüstü bir kardeşlik ilişkisi içindeler. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Azerbaycan'ın liderinin özel ilişkileri var. Evet Azerbaycan'ın gerçekten Türkiye'de de çok önemli yatırımları var.

Bunlar önemli faktörler ve işte arada o hissi bağlar da var.  Ama bir noktada jeopolitik bazen o hissi bağların üstüne geçebilir ve bir noktada da Ankara bence Bakü'yü de teşvik ettiğini ben düşünüyorum. Bunu bilerek söylemiyorum ama tahmin ediyorum ki Ankara kapalı kapıları ardında Bakü'yü cesaretlendiriyordur.

“Hadi çok geç kalmasın, hadi artık bunu bağlayalım” dediğini düşünüyorum ben. Bilerek konuşmuyorum ama benim tahminim gazeteci olarak. Sezgileri bana bunu söylüyor.