Bölge12:34, 29 Mart 2019
YPG Sözcüsü "Onlarca farklı ülkeden binlerce terörist elimizde"
Ermeni ve Kürt kökenli gazeteci ve foto muhabiri Demir Sönmez'e, YPG'nin ellerindeki DAİŞ esirleri ve onların yargılanması noktasında uluslararası güçlerin tavrı hakkında YPG Sözcüsü Nûri Mahmud konuştu.
Sözcüyle yaptığı Sönmez'in ropörtajı şöyle:
"Kürtçe bilmediğim için sorularımı Türkçe sormak zorundayım, özür dilerim…"
"Türkçe konuşmanız problem değil, o da bir halkın dilidir. Suriye'nin kuzeyinde Kürt, Arap, Ermeni, Türkmen, Çerkez herkes kendi dilinde özgürce konuşuyor ve yaşayabiliyor. Bizler, farklılıklara ve özgürlüklere saygı duyup ve onları zenginlik olarak görürüz. "
Son dönemde Batı’nın da gündeminde olan bir konuyla başlamak istiyorum. Kaç farklı ülkeden toplamda kaç DAİŞ militanı ve ailesi bugün sizin denetiminizde olan cezaevlerinde ve kamplarda kalıyor?
Bu aşamada tespitli net bir sayı veremiyoruz. Çünkü Baxoz’daki savaş devam ediyor ve DAİŞ’in kurulmasına öncülük yapan binlerce çete mensubu buradan çıkmaya devam ediyor. Daha önce 48 farklı ülkeden 800 küsur tespitli esir vardı. Bugün bu sayı daha çoğaldı. Onlarca farklı ülkeden binlerce terörist elimizde. Aynı şekilde aileleri ve çocuklarıyla beraber. Baxoz’da çok sayıda terörist teslim oldu ancak oranın nüfusuna kayıtlı tek bir terörist yok teslim olanlar arasında. Dışardan gelip oraya yerleşmişler. Teslim olan veya yakalananlar sadece teröristler veya onların aileleridir.
Bildiğiniz gibi birçok ülke elinizde bulunan esirler hakkında girişimde bulunmak istemiyorlar ama bu aynı zamanda uluslararası bir krize dönüşmüş durumda. Çok ciddi bir durum, ülkeler kendi vatandaşına sahip çıkmıyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu krizi aşmak için sizin projeniz ve projeleriniz var mı?
Bu terörle özellikle Kobani sürecine kadar tek başımızaydık. Kobani’den sonra uluslararası koalisyonla teröre karşı savaşta ortaklaşma oldu. Ancak, şimdiye kadar uluslararası toplum, uluslararası yasalara rağmen sorumluluğunu yerine getiremedi. Asya’da, Avrupa’da, ABD’de de terör olaylarına karışmış teröristler var elimizde. Bunlara ilişkin uluslararası davalar olduğunu da biliyoruz.
Bundan dolayı, bu mesele ciddiyet ve uluslararası bir yaklaşım gerektiriyor. Ancak, şimdiye kadar çoğu hükümet, ülkelerinin ve halklarının yerine daha çok kendi hükümetlerinin çıkarlarını düşünüyorlar. Bu noktada uluslararası kanun ve yasaları pratiğe geçirmiyorlar. Bizler, uluslararası güçlerden üzerine düşen sorumluluğu bir ittifak çerçevesinde ele almasını bekliyoruz.
Bugüne kadar kaç ülkeden size esirlerin iadesi için başvuru yapıldı veya herhangi bir iade söz konusu mu?
Geçmiş dönemlerde kimi aileler geldi. YPG olarak bazı teröre bulaşmamış teröristlerin ailelerini ülkelerine teslim ettik. Örneğin, Rusya mesela. Bunlar, kadın ve çocuklardı. Bugüne kadar resmi yollardan teröristleri isteyen bir ülke yok.
Uluslararası bir mahkemenin burada oluşturulmasının şartları mevcut mu? Sonuç olarak değişik ülkelerden binlerce kişinin yargılanacağı bir mahkemeden bahsediyoruz.
Bunu gerçekleştirmek için yeterince imkânımız yok. Kuzey Suriye üzerinde siyasi bir ambargo var, ekonomik bir ambargo var, hukuki bir ambargo var, aynı zamanda diplomatik bir ambargo var.
Bizim kurduğumuz mahkemeleri ilk müdahale mahkemeleri olarak adlandırıyoruz. Bundan dolayı da dünyaya bu meseleye sahip çıkması için çağrıda bulunuyoruz
Böylesi bir mahkeme, yüzyılın belki de Moğollardan bu yana yapılacak en büyük mahkeme olma özelliğini de taşıyabilir. Bu önem, çerçevesinde hareket edilmelidir. Çünkü Moğolların ve DAİŞ’in ahlaki özellikleri aynıdır. Dünya bunu görmelidir.
Elinizdeki esirler, savaş esirleridir, savaşın kuralları içinde bunların birtakım hakları var, bunların bir kısmı sizin tarafınızdan karşılanmakta (Barınma., sağlık, beslenme, haberleşme vs) bu da maddi olarak ciddi bir miktar demek.
Bu masrafları nasıl karşılıyorsunuz? Uluslararası kurumlardan destekler var mı veya siz uluslararası kızıl haç ve kızılay örğütünde bir talepte bulundunuz mu?
Daha önce de söylediğim gibi toplumlar kendi kurumlarını kendi öz gücüyle oluşturabilmelidir.
Bu teröristlerin sağlık sorunları var, rehabilitasyona ihtiyaçları var çünkü hepsi psikolojik olarak hastalar. Bunların eğitimden geçirilmeleri gerekiyor, çocuklarının gelecekte normal bir psikolojiye kavuşabilmesi için. Babaların kültürleri ile büyümelerine engel olunması gerekiyor.
Tabi ki Kızılhaç da cezaevlerini ziyaret ediyor, ancak Şam’ı esas alıyorlar. Beklentimiz bu kurumların bölge ile de ilişkilerini güçlendirmeleridir.
Söz konusu esirlerin yargılanması için yaptığınız girişim ve çagrılara hiçbir ülke yanıt vermediği takdir de ne gibi bir projeniz var?
Şimdiye kadar tek bırakıldık, bu ağır yük altında daha önce de belirttiğim gibi ekonomik hukuki uluslararası ambargo var. Sadece askeri bir ilişkimiz söz konusu uluslararası toplumla. Bu durum teröristleri denetim altında tutmada yeterli değil. Her ülke bu noktada sorumluluğunu almalıdır. Devrim hedeflerine göre tüm imkanlarımızla teröre karşı savaşıp halkımızı ve Kuzey Suriye halklarını çocuklarını koruyacağız. İnsani sorumluluğumuzu yerine getireceğiz ama aynı zamanda dünyanın da kendi sorumluluğunu yerine getirmesini bekliyoruz.
Fotoğraflar: Ersin Çaksu
Bölümün son haberlerİ
Yürüyüşe katılanlar Ermenice ve Gürcüce "İnkar soykırımın devamıdır", "Hatırlıyorum ve talep ediyorum", "Türk inkarına son" başlıklı pankartlar taşıdı.
Suriye'nin Ermenistan Büyükelçisi Nora Arisyan, Tsitsernakaberd Anıt Kompleksi'nde Ermeni Soykırımı kurbanlarının anısına saygı duruşunda bulundu.
İran Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan ile Azerbaycan arasında sınır belirleme sürecinin başlatılmasına ilişkin anlaşmaya değindi.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Ermenihaber.am, Ermeni Soykırımı'nın 109 yıldönümü nedeniyle Türkiye'nin Ermeni Soykırımı'nı inkar politikası, Ermenistan'a ve Ermeni halkına yönelik tutumuna ilişkin Türkiye
Ermeni Soykırımı’nın 109’uncu anma yıldönümü çerçevesinde İstanbul’da yaşayan Türk aydın Nesim Ovadya İzrail Ermenihaberam'a özel bir röportaj verdi
"Sayın Erdoğan, Diaspora’yı Ermenistan'a karşı kışkırtmaya çalışmayın."
Öncelikli olan konu tam da bu. Ermeni toplumunun acısına, soykırımdaki kayıplarına saygı duymak...
Yürüyüşe katılanlar Ermenice ve Gürcüce "İnkar soykırımın devamıdır", "Hatırlıyorum ve talep ediyorum", "Türk inkarına son" başlıklı pankartlar taşıdı.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |