ERMENI HABER AJANSI

Nobel Ödülü sahibi 38 yazar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazılan açık mektubu imzaladı. Guardian gazetesi tarafından yayımlanan mektupta, "Sevgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, ifade özgürlüğü konusundaki önde gelen makamların, yazarların ve düşünürlerin hukuksuz tutuklanması ve mahkum edilmesi olarak gördüğü olayların Türkiye Cumhuriyetine, itibarına, vatandaşlarının onuru ve refahına verdiği hasara dikkatinizi çekmek istiyoruz" ifadelerine yer verildi.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks'in de endişe duyduğu “Türkiye’de ifade özgürlüğünün durumuna” odaklanan mektupta, özellikle  Ahmet Altan ve Mehmet Altan kardeşler ile Nazlı Ilıcak'a karşı yürütülen süreç ile 15 Temmuz'dan sonraki gözaltı dalgasına vurgu yapıldı.

Altan kardeşler ve gazeteci Ilıcak'ın yargılandığı davada ki kanıtların asılsız olduğu nu dikkat çekilen yazıda, "tüm bu yazarların kariyerleri boyunca darbelere ve militarizmin her çeşidine karşı çıktıkları ve yine de silahlı bir terör örgütüne üye olmak ve darbe yapmakla suçlandıkları” vurgulandı. 

Anayasa Mahkemesi'nin de 11 Ocak'ta Mehmet Altan ve gazeteci Şahin Alpay'ın haklarının ihlal edildiğine hükmettiği hatırlatan mektupta, buna rağmen alt mahkemenin yüksek mahkemenin kararını uygulamadığına ve yargının anayasayı ihlal ettiğine dikkat çekildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a okuduğu şiir yüzünden verilen hapis kararının  hatırlatıldığı mektupta, "Bu adil olmayan, hukuk dışı ve zalim bir karardı. Sizi o dönem savunan insan hakları kuruluşları şu anda ülkenizde yaşanan hak ihlalleri karşısında şaşkınlık duyuyor." denildi.

Mektupta Erdoğan'ın 2 Şubat 2009'da Çetin Altan onuruna düzenlenen bir törende söylediği "Türkiye artık büyük yazarlarını hapse atan eski Türkiye değil. O devir artık ebediyen geride kaldı" sözleri de anımsatılarak,  "O gün sizi dinleyenler arasında Çetin Altan'ın iki oğlu Ahmet ve Mehmet de vardı. Dokuz yıl sonra ömür boyu hapse atıldılar. Bu köklü bir çelişki değil mi? surusu seslendirildi.

Mektupta ayrıca olağanüstü halin kaldırılması, derhal hukukun üstünlüğüne ve tam bir ifade özgürlüğüne geri dönülmesi çağrısı yapıldı. Mektup,  "Böyle bir hamle, Ilıcak ve Altan kardeşlerin hızla beraati ve haksız bir şekilde tutuklananların derhal salıverilmesiyle sonuçlanır. Daha da iyisi Türkiye yine özgür dünyanın onurlu bir üyesi haline gelir" sözleriyle sonlandırıldı.