ERMENI HABER AJANSI

Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin AK Parti üyesi, Ankara Belediye Başkanı Melih Gükçek, Twitter üzerinden kendisine iftira ve hakarette bulunduğu, ayrıca halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği iddiasıyla gazeteci Hayko Bağdat'tan şikayetçi oldu ve 10 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Şikayet konusu paylaşımlarda Hayo, “Başkenti resmen Ermeni’ye vermişler. Yazıklar olsun” diye yazmıştı.

Gökçek’in avukatının hazırladığı dava dilekçesinde ise, “Ermeni tiksinti veren anlamında kullanılan bir kelimedir, kendisi hakkında bu ibare kullanılarak kişilik hakları zedelenmiş, kendisine oy verenlere saygısızlık yapılmıştır” deniyor.

Hayko Bağdat, bu davaya cevaben sosyal medyada şu paylaşımı yaptı. “Melih Gökçek ona Ermeni dediğim için bana 10.000 TL'lik dava açmış. Çok eğleneceğiz.”

Gökçek’in avukatının ırkçı ve nefret dolu ifadelerine  Türk basınından sert tepkiler geldi. Özellikle Cumhuriyet yazarı Aydın Engin, “Affedersinin, Melih Gökçek” manalı ismini taşıyan yazısında “Bunca yıllık siyasetçiye, içinde Ermeni yurttaşlarının da yaşadığı başkentin bunca yıllık belediye başkanına, böyle bir nefret söyleminin yakışmadığını”,  hatta o ifadelerden dolayı  avukatını hemen azletmesi gerektiğini öne sürdü. Ayrıca Engin, Ermenilere karşı kullanılan bu tür hakaret sözlerinin daha önce de eski Başbaşanı Recep Tayyıp Erdoğan tarafından, başka üst düzey yetkililer, basın mensupları ve hatta Ermeni kökenli sahıslar tarafından da kullanıldığını hatırlatarak, bir gazeteci olarak bu ayrımcı davranışlarından dolayı utanç ve tiksinti  duyduğunu belirtti.

Bugün gazetesi yazarı Orhan Kemal Cengiz ise, Ankara Belediye Başkanı’nın sözkonusu girişimini daha sert bir şekilde eleştirerek, “Bu, ancak Türkiye’de olabilir. Berlin Belediye Başkanı “Türk” ibaresini  Gökçek’in “Ermeni” ibaresini kullandığı gibi kullansa, Almanya’da “yılın ırkçısı” ilan edilir ve istifa etmeye zorlanırdı. İstifa ettikten sonra da insan içine çıkamaz, sadece Alman ırkçıları içerisinde nefes alabilirdi.

Türkiye’de böyle olmayacak biliyoruz. Irkçılık, ayrımcılık bu memlekette hiçbir zaman utanç verici bir iş olmadı, bunları yapanların yüzleri kızarmadı. ” ifadelerini kulladı.

Yazısında Cengiz,  ayrıca “Nasıl oldu da nüfusu milyonla ifade edilen bir halk bu topraklar üzerinde buharlaşıp yok oldu? O insanların mallarına, mülklerine ne oldu? Nasıl oldu da bu ülkenin kadim bir halkının ismi bir hakaret ibaresine dönüştü?” sorulara yer verdi.