Röportaj13:33, 04 Nİsan 2014
Serkan Engin: “Ne yazık ki benim Türk atalarımın insanlık tarihine olumlu bir katkıları olmamış”
Ermenihaber.am Türk şair Serkan Enginle “Türk Olmanın Dayanılmaz
Utancı” başlıklı yazısı hakkında konuştu.
Engin, etnik kimliği, Türklüğü hakkında çok sert konuştuğunun asıl nedeninin Türkiye’de hâkim olan milliyetçi zihniyetine tepkisi, devlet propagandasının yalanlarına cevabı, adalet arayışı ve fazlası da olduğunu dile getirdi.
Serkan Engin: Bütün bu unsurların hepsi var benim beyanatımın dinamikleri arasında ve daha fazlası da. Doğuştan gelen aidiyetlerimiz övünmek aptalcadır, çünkü hiçbiri iradi olarak seçilmiş özellikler değildir ve bunları edinmek için hiçbir emek harcanmamıştır. İçine doğduğumuz etnik özelliğe dair ille de övünülecek bir yön aramak gerekirse, bu, atalarımızın insanlık tarihine katkıları, sanat, bilim, felsefe ve mimarideki başarıları ve emekleri göz önüne alınarak yapılabilir. Oysa ne yazık ki benim Türk atalarım, iki bin yıldan fazla bir süredir insanlık tarihinde başka halkların ülkelerini işgal, yağma, talan, cinayet, tecavüz, vergi adı altında haraca bağlama gibi çirkin özelliklerle yer almışlar, insanlık tarihine olumlu bir katkıları olmamış, hep yakıp yıkmışlar. Biraz aklı başında olan ve bu aklını vicdan unsuru ile yakından ilintilendiren kişinin bu barbarlıklarla övünmesi olası değildir. Oysa ülkemde, “fetih” tanımlamasıyla “yüceltilerek” bu yağma, talan ve işgaller övünç kaynağı olarak gencecik beyinlere empoze ediliyor hastalıklı eğitim sistemiyle ve rasist gençler yetiştirilmeye devam ediyor hâlihazırda. Kendi çocukluğumdan örnek vereyim size; elime bir harita alır hayal kurardım, bana verilen eğitime paralel olarak, Türkiye’nin lideriydim hayallerimde ve sürekli komşu ülkelere saldırıp yeni topraklar elde ederdim. Elimdeki haritaya her gün kurşun kalemler yeni işgal ettiğim topraklarla birlikte genişleyen sınırlar çizerdim ve bu hayal kurgusu sıkılana kadar sürer, her gün yeni işgallerden keyif alırdım. Bakın bugün modern Almanya’daki eğitim sistemi Nazizm döneminin korkunçluğunu, Yahudi soykırımının vahşeti, insanlık dışı oluşunu, rasizmin ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurduğunu empoze eder eğitim sisteminde, Almanya’nın komşu ülkelere saldırması, işgal etmesi gibi tarihsel gerçekler övgü unsuru gibi sunulmaz, oysa tarihinde Ermeni, Süryani-Keldani, Pontos Soykırımı baştan olmak üzere pek çok katliama, işgale, yağma-talan ve tecavüzlere neden olmuş Türk atalarımıza dair verilen eğitim sistemi, bu barbarlıkların övülmesi temeline dayanır. Hala 500 küsür sene önce işgal ettiğimiz Constantinapolis’in Türklerin eline geçmesi “fetih” adı altında övgülerle kutlanmakta ki insanlık onuru adına utanç verici.
Aynı mantaliteyle, atalarının vahşetini,
barbarlığını övgü unsuru sayan rasist kafalar da tarihsel gerçekleri
çarpıtmakta ve inkâr etmeye devam etmekte. Bir buçuk milyon Ermeninin soykırıma
uğratılması başta olmak üzere yüz binlerce Süryani-Keldani ve Pontos Rumunun
soykırıma uğratılmış olması yok sayılmakta. Yazar olarak etik algım ve vicdanım
gerçekleri ifade etmeyi emreder bana ve vicdanımdan başka kimseden emir almam.
Bu yüzden entelektüel sorumluluğumla tarihsel gerçekleri dile getirmek, daha
ötesi ülkemdeki rasist zihniyetin değişmesine katkıda bulunmak, belki de en
önemlisi gelecek kuşaklara sanatçı-entelektüel etiği düzleminde örnek olabilmek
adına açıkça bu konudaki görüşlerimi ortaya koydum.
Ermenihaber.am
Bölümün son haberlerİ
Tarihçi Armen Petrosyan, Ermeni Soykırımı'nın 109’uncu yıldönümünün yeni içeriği hakkında Ermenihaber.am ile konuştu.
Öncelikli olan konu tam da bu. Ermeni toplumunun acısına, soykırımdaki kayıplarına saygı duymak...
Ermeni Soykırımı’nın 109’uncu anma yıldönümü çerçevesinde İstanbul’da yaşayan Türk aydın Nesim Ovadya İzrail Ermenihaberam'a özel bir röportaj verdi
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Eski Ermenistan Ombudsmanı, Azerbaycan silahlı kuvvetlerinin Ermenistam topraklardan çıkmayı reddetiğini vurguladı.
Topçu sistemlerinde yapılan değiştirmeler topçu hesaplamalarındaki hata olasılığını azaltmaktadır.
Ermenistan ile Macaristan arasındaki diplomatik ilişkiler 26 Şubat 1992 yılında kurulmuştu.
"Zangezur Koridoru" olarak adlandırılan, Meghri üzerinden Nakhijevan'a giden güzergahla ilgili Rusya ve Azerbaycan'ın bu konuda işbirliği yapmasından oldukça endişeliyim.”
Açıklama Ermenistan Parlamentosu Başkanı Alen Simonyan'dan geldi.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |