ERMENI HABER AJANSI

İsveç Parlamentosu üyesi ve İsveçli-Ermeni siyasetçi Arin Karapet, Ermenistan’ın Avrupa Birliği ile ilişkilerini derinleştirmeye yönelik attığı adımları önemli bulduğunu belirtti. Karapet’e göre, Ermenistan’ın AB ile daha yakın iş birliği kurması ve ileride olası bir üyelik süreci, ülkenin ekonomik alandaki birçok sorununu çözebilir. Ancak aynı iyimserliği güvenlik meseleleri için paylaşmıyor.

Arin Karapet, bu değerlendirmelerini Yerevan'da düzenlenen “Yerevan Diyaloğu 2025” uluslararası konferansı kapsamında Armenpress ile yaptığı görüşmede dile getirdi. Konferansın, katılımcı profili ve gündeminin kapsamı açısından son derece önemli olduğunu belirten Karapet, etkinliğin profesyonel düzeyde organize edildiğini vurguladı. Farklı ülkelerden gelen katılımcılarla kurulan uluslararası ilişkilerin, dış politika açısından paha biçilmez bir zemin sunduğunu belirtti.

Karapet, İsveç ile Ermenistan parlamentoları arasındaki ilişkilerin gelecekte daha da derinleşmesi gerektiğini vurgulayarak, diplomasi ve siyaset alanında sürdürülebilir bağların önemine dikkat çekti. Yedi yıldır İsveç Parlamentosu'nda görev yapan Karapet, Ermenistan ile sürekli temas halinde olduğunu ve tüm siyasi kesimlerle diyalog kurmaya önem verdiğini kaydetti.

Ermenistan’ın son yıllarda AB’ye entegrasyon yönünde attığı adımları olumlu bulan Karapet, bu sürecin uzun vadeli reformlar ve standart uyumunu gerektirdiğini hatırlattı. Ülkenin karayla çevrili yapısının lojistik açıdan da zorluklar yarattığını belirten Karapet, Ermeni ürünlerinin Avrupa pazarına girebilmesi için yalnızca fiyat avantajı değil, kalite ve standartlara da uyum sağlanması gerektiğini söyledi. Karapet, eğitim alanında da Avrupa ile entegrasyonun önemine değinerek, Ermenistan’da en az bir üniversitenin Avrupa standartlarında faaliyet göstermesi gerektiğini belirtti.

Ancak Karapet’e göre, Avrupa Birliği üyeliği Ermenistan’ın güvenlik sorunlarına çözüm sunmaz. Ekonomi, eğitim, altyapı ve üretim gibi alanlarda katkı sağlayabilecek olan bu üyelik süreci, Ermenistan’ın karşı karşıya olduğu güvenlik tehditlerini bertaraf edemez.

Güney Kafkasya’daki son gelişmelere de değinen İsveçli parlamenter, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki barış anlaşması sürecinin belirsizlikler taşıdığını söyledi. Karapet, Azerbaycan’ın sürekli yeni ön koşullar ileri sürdüğünü ve Ermenistan’ın barış anlaşmasına imza atmaya hazır olduğunu açıkladığı bir ortamda dahi sürecin akamete uğradığını hatırlattı. Karapet, Aliyev rejimini "babasından iktidarı devralan bir diktatörlük" olarak tanımladı ve Karabağ çatışmasının Azerbaycan’da siyasi meşruiyet aracı olarak kullanıldığını savundu.

44 günlük savaş sonrası Karabağ’ın kaybedildiğini hatırlatan Karapet, 120.000 Artsakh Ermenisinin yerinden edildiğini dile getirdi. Ancak bu sürecin ardından Ermenistan’ın Hindistan ve Fransa’dan yeni silahlar temin ettiğini, orduda reformlar başlattığını ve yeniden yapılanma sürecine girdiğini belirtti. Ordunun yeniden yapılandırılmasının son derece zor bir süreç olduğunun altını çizen Karapet, İsveç’in bile askeri reformlar için 5 ila 10 yıla ihtiyaç duyduğunu hatırlatarak, Ermenistan’ın doğru adımlar attığını ifade etti.

Azerbaycan’ın şu anda doğrudan çatışma yerine hibrit savaş yöntemlerini tercih ettiğini söyleyen Karapet, ülkenin Rusya ve Türkiye’ye olan bağımlılığı nedeniyle bölgedeki güç dengelerinin oldukça karmaşık bir hal aldığını dile getirdi. Tüm zorluklara rağmen barışın Ermenistan için hayati bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Karapet, ülkenin demokratik bir çizgide ilerlemesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.