Soykırım11:50, 30 Nİsan 2025
Ermeni Soykırımı: Artık 1 asır ve 10 yııldır

1915 yılı, Ermeni halkı için derin bir yara ve hatta üzerinden bir asır geçmesine rağmen hala kanamaya devam etmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu tarafından titizlikle planlanmış ve sistematik bir şekilde uygulanan Ermenilerin kitlesel katliamları, soykırım eylemleri ve sürgünleri, bir buçuk milyondan fazla Ermeni'nin yok edilmesine yol açtı. Bu trajik olaylar, bugün dünya genelinde "Ermeni Soykırımı" olarak bilinmektedir.
Bu felaket, yalnızca fiziksel yok etmeyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda kültürel, ruhsal ve medeniyet boyutları da vardı. Kiliselerin, el yazmalarının, dilin ve kültürün yok edilmesine yönelik eylemlerle birlikte, Ermeni halkının kimliği hedef alındı.
Her ne kadar soykırım Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerçekleştirilmiş olsa da, bu soykırım eylemlerinin mirasçısı olarak bugünkü Türkiye Cumhuriyetidir. Türkiye'nin resmi tutumu, geçmişte olduğu gibi bugün de inkar politikası çerçevesinde şekillenmektedir. Bu inkarcı yaklaşım, yalnızca tarihsel adaletin sağlanmasını engellemekle kalmıyor; aynı zamanda Ermenistan ile komşuluk ve iş birliği perspektiflerinin oluşmasını da zorlaştırıyor.
Son yıllarda, özellikle Ermeni Soykırımı'nın 100. yıldönümünden sonra, uluslararası kamuoyunun tutumlarında değişiklikler olmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, birçok Avrupa ülkesinin parlamentoları ve uluslararası kuruluşlar, soykırım gerçeğini tanıdı ve kınadı. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, Türkiye'de milliyetçi söylemler artmakta; devlet düzeyinde Ermenilere ilişkin tarihi gerçeklerin çarpıtılması ve kurumsallaşmış inkar politikaları devam etmektedir.
Geçmişte Ermeni tarafının, Türkiye'nin soykırımı tanıması gerektiğine dair tutumu, zamanla bu konunun doğrudan gündeme getirilmemesi yönünde bir değişim görülüyor. Bugün, yalnızca meselenin ahlaki tarafı kalıyor. Önemli olan, bir konuda suçlamak değil, tarihle yüzleşme talebidir. Bu, Osmanlı İmparatorluğu'nun Ermeni halkına yönelik soykırım politikalarını uyguladığını kabul etmek ve bu geçmişin inkar edilmemesi gerektiğini ifade eder. Tarihle yüzleşme, halklar arasında gerçek bir diyalogun kurulması, devletlerin uzlaşması ve iş birliği için önemli bir ön koşul olabilir.
Bugün, artık Ermeni Soykırımı'nın 110. yıldönümünü anarken, bu soykırımın yalnızca geçmişe ait bir olay olmadığının altını çizmek önemlidir. Bu aynı zamanda bölgedeki barış, istikrar ve tarihi adaletin sağlanmasıyla da ilgili güncel bir meseledir. Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesine yönelik her türlü bir gündem, bu tarihi trajediye mutlaka değinmelidir. Ancak suçlama veya hesap sorma amacıyla değil; gerçeğin kabulü, geçmişin yaraları üzerine uzlaşma köprüleri kurma ve bu yolla geleceğe bakma amacıyla yapılmalıdır. Tarihle yüzleşmeden barışın sağlanması mümkün değildir.
2021 yılında başlayan Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşme sürecinde, Ermeni Soykırımı meselesi arka planda kalmış gibi görünmektedir. Ancak halklar arasında var olan tarihi hafızalarla hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle yüzleşmenin önemli olduğu kabul edilmeli. Çünkü yalnızca bu şekilde, yıllardır kök salmış sorunların çözüm yolları bulunabilir.
Ayrıca, ön koşulsuz barış gündeminin, bölgedeki tüm devletlerin çıkarlarına çözüm öngördüğünün altını çizilmeli. Ancak bu, Ermeni Soykırımı'nın yapılmadığı anlama gelmemelidir.
Türkiye tarafının gerçeklerle yüzleşmediği, geçmişteki vahşetlerin sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmediği ve cezasızlığın rahatlığı hissettiği halde, Ermeni tarafıyla ilişkilerin normalleşmesinden sonra Türkiye'nin bir gün tekrar "kılıcını bilemeyeceğinin" garantisi nedir?
Bölümün son haberlerİ

Konferansta, Osmanlı İmparatorluğu’nda gerçekleştirilen Ermeni Soykırımı ve onun sonuçları ele alındı.

Ermeni tarafıyla ilişkilerin normalleşmesinden sonra Türkiye'nin bir gün tekrar "kılıcını bilemeyeceğinin" garantisi nedir?

Almanya Ermenileri Merkez Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Samvel Lulukyan, bu tür etkinliklerin diasporadaki Ermeniler için büyük önem taşıdığını ifade etti.
Alıntı

İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Aslan'ı konuşması sırasında sürekli olarak hakaret içeren sözlerle kesmeye çalışan iktidar partisi milletvekili, milli takımın eski futbolcusu Ünal Karaman oldu.
Haberde, 2011 yılında Ermenistan’da kurulan ve günümüzde 1,5 milyar dolar değer biçilen "Picsart" şirketinin başarı öyküsüne de yer verildi.
Özellikle tatbikata Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye, Tunus ve AB ülkelerin de bulunduğu 17 ülkeden askeri personel katılıyor.
Eduard Sharmazanov'un konuşması sırasında Azerbaycan heyeti provokasyon girişiminde bulunarak onu yarıda kesmeye çalıştı.
Bu değerlendirme, Gürcistan'ın Ermenistan Büyükelçisi Giorgi Sharvashidze tarafından yapıldı.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |