ERMENI HABER AJANSI

Bakü’de yasa dışı bir şekilde tutulan siyasi mahkûm Ruben Vardanyan, ailesiyle yaptığı bir telefon görüşmesi sırasında bir mesaj iletti. Bu mesajı, hiç değiştimrden, ekleme veya eksitme yapılmadan aşağıda dikkatinize sunuyoruz:

“Uluslararası topluma, bölgemizde olanlara kayıtsız kalmayan ve kalıcı, gerçek bir barış isteyen insanlara seslenmek istiyorum.

Ben, Ruben Vardanyan, 27 Eylül 2023’ten bu yana Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Güvenlik Hizmeti'nin hücre hapsindeyim ve burada 470 günden fazla zaman geçirdim. Bu günlerin 340’ını tecritte, 23’ünü ise disiplin hücresinde geçirdim. Yargılama öncesinde şu açıklamayı yapmak istiyorum: Eğer bu mesajı okuyorsanız, burada neler yaşandığını anlatmak için başka tüm yolları tükettiğim anlamına gelir.

Davamla ilgili bir duruşma 17 Ocak saat 15:00’te yapılacak. Bana, bazıları ömür boyu hapis cezası gerektiren 42 suçlama yöneltildiği söylendi.

Ancak, henüz resmi iddianameyi inceleme fırsatı bulamadım. Avukatımla birlikte, yalnızca Azerice olan ve benim anlamadığım 422 ciltlik ceza davasını gözden geçirme şansı bulduk. Bu amaçla, 9 Aralık 2024 ile 8 Ocak 2025 tarihleri arasında oldukça kısa bir süre tanındı.

Hakkımdaki suç maddeleri listesi bana yalnızca 8 Ocak 2025 tarihinde Rusça olarak verildi.

Aynı zamanda, bana, avukatıma ve tercümanıma geçmişe dönük tarih atılmış belgeleri imzalamamız, yapılmamış sorgulamalara dair sahte tutanakları onaylamamız için baskı yapıldı.

Resmi olarak şu açıklamayı yapıyorum: Tutuklandığım ilk günden bu yana, adımı ve soyadımı belirttiğim ilk sorgulama dışında hiçbir ifade vermedim. Bir kez daha vurguluyorum: İmzamın olduğu tüm tutanaklar sahtedir. Bu belgeler aslında mevcut değildir. Avukatım ve tercümanım bu belgelerin altına imza atmaya zorlanmıştır.

Bir kez daha masumiyetimi, hem kendi hem de yurttaşlarımın masumiyetini beyan ediyor ve bu siyasallaştırılmış davanın derhal sona erdirilmesini talep ediyorum.

Masumiyetimize ve davanın siyasi motivasyonlarına rağmen, savcıların ifademi görmezden gelmesi ve yargılamayı başlatması çok muhtemeldir. Bu durumda, aşağıdaki taleplerime destek vermenizi istiyor ve talep ediyorum:

1. Bana ve avukatıma savunma hazırlığı için tam fırsat verilmesi. Özellikle, dava dosyalarını Rusça olarak dikkatlice inceleyebilmemiz için zaman ve imkan tanınması.
    
2. Yapılmış olan ihlallerin ve tahrifatların ortadan kaldırılması. Özellikle, sahte belgeler ve yapılmamış sorgulamalara dair tutanakların kabul edilemez olarak tanınması.
    
3. Benim ve diğer sanıkların yargılamasının kamuya açık yapılması. En açık duruşma ortamının, uluslararası medya ve insani yardım kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilmesi.
    
4. Davamın diğer sanıkların davalarıyla birleştirilmesi. 422 ciltlik dosyamın 400’den fazlası genel davanın bölümleridir. Yalnızca 6’sı hakkımdaki sahte suçlamaları içermektedir. Davamın ayrılması, yapay ve temelsiz bir karardır.

Hiçbir kötü niyet veya nefret duymuyorum. Aksine, yasaları, ahlaki ilkeleri ve Kur'an’ın buyruklarını ihlal edenlere içtenlikle üzüntü duyuyorum.

Gerçek barışın, bu çatışmaya dahil ülkelerin liderleri, toplumlarının onayıyla, bu savaşta hayatını kaybeden herkesin mezarlarına birlikte çiçek bırakabildikleri zaman mümkün olacağına inanıyorum.

Bu durumun, hayatım boyunca gerçekleşmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım. Büyük Mahatma Gandhi’nin dediği gibi, dünyayı kendi kendini yok etmekten kurtarmanın tek yolu, şiddetsizlik, doğruluk ve sevgi ilkelerine göre yaşamaktır. İnsanlara, ten renkleri, milliyetleri veya dinleri ne olursa olsun şefkat göstererek gerçek barışı sağlayabiliriz.

Herkese desteği için teşekkür ederim. Hepinizi seviyorum ve bana karşı gösterdiğiniz iyilik için minnettarım.

Bilmenizi isterim ki, güçlü ve dayanıklıyım ve gerçeğin galip geleceğine inanıyorum.”