ERMENI HABER AJANSI

Ermenistan Bilimler Akademisi üyesi, Türkolog Ruben Safrastyan, Güney Kafkasya’daki dönüşen jeopolitik dengelerle ilgili olarak Ermenistan’ın dikkatli ve hassas bir diplomasi yürütmesi gerektiğini vurguladı. Safrastyan, bölgenin küresel güç merkezlerinin rekabet alanına dönüştüğünü, Rusya’nın zayıfladığını ve Türkiye’nin bölgedeki rolünün arttığını belirtti.

Bu koşullar altında, Ermenistan’ın Batı ve Rusya arasındaki mücadeleden mümkün olduğunca uzak durması gerektiğini ifade eden Safrastyan, stratejik müttefik Rusya ile ilişkilerin devam ettirilmesinin önemine dikkat çekti. Aynı zamanda, dış politikada çeşitlilik sağlamak ve bölgesel ilişkileri güçlendirmek gerektiğini ifade etti. Ermenistan’ın uluslararası koridorlarda (Pekin-Londra, Kuzey-Güney) pay sahibi olması gerektiğini söylerken, toprak bütünlüğü ve ulusal çıkarların korunmasının kritik olduğunu da belirtti.

Ermenistan-Azerbaycan ilişkileri

Safrastyan, Ermenistan-Azerbaycan arasındaki müzakerelerin devam etmesi gerektiğini, ancak Azerbaycan’ın kısa vadeli çıkarlar doğrultusunda Ermenistan’dan daha fazla taviz koparmaya çalıştığını ifade etti. Türkiye’nin ise bölgedeki yeni durumun hızla kalıcı hale gelmesini istediğini, zira bu durumun küresel güç hedeflerine uygun olduğunu söyledi.

Türkiye ile normalleşme ve sınırların açılması

Safrastyan, Türkiye’nin Ermenistan ile sınırları tamamen açmayı erteleyerek baskı unsuru olarak kullanmak istediğini belirtti. Türkiye’nin Karabağ üzerinden “ekstra-territorial koridor” elde etmeye çalışacağını, ancak Ermenistan’ın bunu kesinlikle engellemesi gerektiğini vurguladı. Bu noktada Syunik bölgesinin Ermenistan için stratejik önem taşıdığını ve bu bölgenin anahtarının Ermenistan’ın elinde olduğunu belirterek, “Bu anahtarı sıkı tutmalıyız,” dedi.

Bölgesel dinamikler ve İran-Rusya faktörü

Safrastyan, Rusya ve İran’ın Batı baskısına karşı ilişkilerini güçlendirdiğini, ancak İran’ın Türkiye ve Batı’nın Güney Kafkasya’da güçlenmesinden endişe ettiğini belirtti. İran için Ermenistan’ın bu güçlerin dengelenmesinde kritik bir rol oynadığını ifade etti.

Sonuç olarak Safrastyan, Ermenistan’ın bölgesel dinamiklerde dikkatli hareket ederek kendi jeopolitik kartlarını koruması gerektiğini ve Syunik bölgesinin Ermenistan’ın en önemli stratejik varlığı olduğunu vurguladı.