Fransa, Almanya ve Polonya Güney Kafkasya'da adil ve sürdürülebilir barış için çağrı yaptı

Polİtİka16:53, 14 Şubat 2024

Fransa, Almanya ve Polonya Güney Kafkasya'da adil ve sürdürülebilir barış için çağrı yaptı

Fransa, Almanya ve Polonya, Güney Kafkasya'da adil ve sürdürülebilir bir barış çağrısında bulunarak, AB ve ABD'nin Ermenistan ile Azerbaycan arasında diyalogu kolaylaştırmak için arabuluculuk çabalarını desteklediklerini ifade ettiler.

Üç ülkenin dışişleri bakanları, 12 Şubat 2024 tarihinde gerçekleştirilen 'Weimar Üçgeni' toplantısının ardından yayımlanan bir açıklamada bu çağrıyı yaptılar.

Açıklamanın özellikle şu ifadelere yer verildi: "Güney Kafkasya'da adil ve sürdürülebilir bir barış çağrısında bulunuyor ve Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri'nin Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki diyalogu kolaylaştırmak için arabuluculuk çabalarını destekliyoruz. Güney Kafkasya devletlerinin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan desteğimizi yinelemekteyiz."

Kaynak: Ermenihaber.am

Bölümün son haberlerİ

17:52, 05 Mys

Alen Simonyan: Ermenistan-Azerbaycan sınır belirleme süreci devam ediyor

Ermenistan Parlamentosu Başkanı gazetecilere verdiği brifingte, şu anda herhangi bir anlaşmazlığın bulunmadığını açıkladı.

16:25, 05 Mys

Ermenistan Parlamento Başkanı: Başbakanın Zaferin 80. yıldönümü kutlamalarına katılacağını tahmin ediyorum

Alen Simonyan, gazetecilere yaptığı açıklamada, II. Dünya Savaşı'nda faşizme karşı kazanılan zaferin 80. yıldönümüne ilişkin kutlamalara katılmanın önemine değindi.

15:53, 05 Mys

Fransız Büyükelçi: Ermenistan, bölgedeki özgürlük vahası olarak kendini kanıtladı

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yayımladığı 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Ermenistan, 180 ülke arasında 34. sırada yer aldı.

Alıntı

İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”

En Çok Okunan

Ermenistan 3. Cumhurbaşkanı Sarkisyan: Mücadelem İktidar değişimi içindir

Serj Sarkisyan, iktidar değişiminin sadece siyasi güçler ve sivil toplumla değil, aynı zamanda hukuk ve güvenlik kurumlarının da katılımıyla mümkün olacağını ifade etti.