Soykırım11:35, 10 Temmuz 2023
Orbeli Araştırma: Ermeni arşivleri tüm araştırmacılara açıktır. Türk tarafının iddiaları asılsız!
Ermeni yetkililer ve akademisyenler, Ermeni arşivlerinin tüm araştırmacılara açık olduğunu defalarca ifade etmişlerdir.
Ermenihaber.am’in haberine göre Yerevan’da faaliyet gösteren Orbeli Araştırma Merkezi’nin resmi sitesinde yer alan “Ermenistan'daki arşivler tüm araştırmacılara açıktır. Türk tarafının iddiaları asılsız” başlıklı makalede şu ifadelere yer verildi.
Ermenihaber.am makaleyi Türkçe olarak aktarıyor.
“1915 Ermeni Soykırımı gerçeği dünyanın birçok ülkesi tarafından kabul edilmiş ve kınanmış, binlerce bilimsel makale, kitap ve hatıra yazılmıştır. 20. yüzyılın başında işlenen bu insanlık suçunun, dünyanın dört bir köşesinde bulunan sayısız delili var.
Ermenilerin tehciri ve imhası programının gerçekleştirilmesinin ilk gününden itibaren, Osmanlı İmparatorluğu yetkilileri, trajik olayların ek delili olarak hizmet edecek olan gerçek materyalleri gizlemek, tahrif etmek ve yok etmek için hiçbir çabadan kaçınmadılar. Mağduru suçlamak, insanlık dışı suçu haklı olarak göstermek ve kendi sorumluluklarını inkar etmek için her şeyi yaptılar. Ermeni Soykırımı'nı inkar etmenin ana ekseni haline gelen temel propaganda mesajlarını daha 20. yüzyılın başlarında oluşturan Osmanlı İmparatorluğu yetkililerinin anıları ve günlükleri de bunu gösteriyor.
Son on yıllarda, Türk inkarcılık politikası çerçevesinde, “Ermenistan, Türk (ve sadece Türk değil) araştırmacıların Ermeni arşivlerinde çalışmasına izin vermiyor” tezi aktif bir şekilde ileri sürülüyor. Teyit olarak da, çeşitli düzeydeki yetkililer Ermenistan'ın arşivlerinin "kapalı" olduğunu beyan ediyor ve açma çağrısında bulunuyorlar. Türk yetkililer, Ermenistan arşivlerinde özenle saklanan "istenmeyen" gerçekler veya belgeler olduğunu ima ediyor. Ermeni tarafının birçok inkarına rağmen, bu "suçlamalar" kamu ile devlet tartışmalarında tekrar ve tekrar ortaya çıkıyor. Ancak Ermeni yetkililer ve bilim insanları, Ermeni arşivlerinin tüm araştırmacılara açık ve erişilebilir olduğunu defalarca ifade etmişlerdir.
4 Temmuz 2020’de Azatutyun Radyosu, ABD Clark Üniversitesi Profesörü Taner Akçam'dan yorum alarak konuyu ele aldı. Tanınmış akademisyen, Ermenistan arşivlerinden farklı olarak Türkiye Askeri Arşivindeki tüm materyallerin araştırmacılara açık olmadığını kaydetti.
Azatutyun Radyosu: “Türkiye'nin ileri sürdüğü temel tezlerden biri Türk arşivlerinin aksine Ermeni arşivlerinin kapalı olmasıyla ilgilidir. Bir tarihçi olarak sürekli arşivlerde çalışıyorsunuz, araştırmacılar için arşivler ne kadar açık ve kapalı, Türk tarafının bu konudaki iddiaları doğru mu?”
Taner Akçam: “Şu anda kapalı arşiv bulunmamaktadır. Birincisi, “açık arşiv”, “kapalı arşiv” ifadeleri başlı başına yanlıştır. Tüm arşivler araştırmacılara açıktır. Sorun bu arşivlerdeki materyallerin araştırmacılara verilip verilmemesi ile ilgilidir. Ermenistan hakkında konuşalım. Ermenistan Ulusal Arşivi sabahtan akşama kadar herkese açık, isteyenler gidip çalışabilirler. Ancak Ermenistan Ulusal Arşivinde soykırımla ilgili çok materyal bulamazsınız. Nedeni çok açık. Bu devlet 1918’de, hatta belki de Taşnakçıların ülkeden ayrıldığı 1921’te kurulmuştur. Taşnakçılar kendi arşivlerini götürdüler ve önemli bir kısmı şu an Boston’da. Dolayısıyla Ermenistan’daki arşivlerin açık olmamasıyla ilgili tartışmalar tamamen saçma. Arşivler açık ve isteyen gidebilir. Türkiye’deki Osmanlı Arşivi de açık ve orada çalışmakla ilgili herhangi bir engel yok. Osmanlı Arşivinin bir tek sorunu birçok belgenin orada bulunmamasıyla ilgili. Sorun arşivlerin açık veya kapalı olması değil, sorun Osmanlı Arşivinde 1915’te soykırımı gerçekleştiren ülke ve parti hakkında bütün belgelerin olmamasıdır, Askeri Arşivdeki materyallere ise araştırmacılar erişemezler.”
2015’te Ermeni Türkolog Artak Şakaryan, Ermeni arşivlerinin araştırmacılar için açık yoksa kapalı olduğunu ayrıntılı olarak ele aldı. Şakaryan, Stepanakert’te basılan Analyticon Dergisindeki makalesinde Ermeni arşivlerinin erişilebilirliğini Türk araştırmacı Canan Badem’in de doğruladığını yazdı. Canan Badem, 8 Ekim 2012’te İstanbul merkezli Agos Gazetesine deneyimleri ve iyi izlenimlerini anlattı.
Şakaryan’ın yazısı şöyle: “Ermenistan Ulusal Arşivi, Ermeni Soykırımı Enstitü-Müzesi, Matenadaran ve Milli Kütüphane'nin arşiv fonları ve kitaplıkları araştırmacılara açıktır. Türkiyeli bazı araştırmacı ve tarihçiler de son zamanlarda bundan bahsediyor. Özellikle İstanbul merkezli Agos Gazetesine Tunceli Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Canan Badem ve ABD Clark Üniversitesi Holokost ve Soykırım Bölümü Görevlisi Ümit Kurt deneyimleri ve olumlu izlenimlerini anlattılar.”
Agos’taki makalede Canan Badem Ermenistan Ulusal Arşivinin 1922'de Yerevan'da kurulduğunu belirtiyor. Ayrıca, birkaç fonun içeriği, numaralarını aktarıyor.
Nisan 2010'de Ermenistan Ulusal Arşivi Müdürü Amatuni Virabyan, Ermeni arşivlerinin sözde "kapalı" olduğu iddiasına bir kez daha değinerek, "Ermenistan Ulusal Arşivi her zaman açıktır ve Türk tarihçiler gelip çalışabilirler." dedi.
Virabyan, “Elimizde gerçekleştirilmiş bir soykırımın olduğunu herkese kanıtlayacak kadar belge var” şeklinde konuştu.
Ermeni Soykırımı'nın 100. yıl dönümü olan 2015’te Türkiye'nin resmi çevreleri bir kez daha Ermenistan'ın "kapalı" arşivlerinden söz ettiler. Ancak Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan arşivlerinin tüm araştırmacıların kullanımına açık olduğunu resmen açıkladı. 2019'da Ermenistan Dışişleri’nden bu konuda yapılan açıklamada özellikle şu ifadelere yer verildi: “Tüm soykırım araştırmacılarının Ermenistan arşivlerinin açık olduğunu bildiği halde, arşivlerimizin kapalı olduğu iddiası gibi doğrudan yalanlar düzenli olarak kullanılır. İnkarcı zihniyetinin bu iniş çıkışları hakikate karşı onların güçsüzlüğünü gösteriyor, Ermeni Soykırımı hakikati ise uluslararası toplumda tanınmış bir gerçektir.”
Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü Vakfının Baş Fon Sorumlusu Gohar Khanumyan, Orbeli Merkezi'nin sorusuna yanıt olarak, Eylül 2021’ten beri Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü’nün hizmet de içeren fonları olduğunu açıkladı.
Khanumyan, “Yönetmeliğe göre müzede çalışmalar yapanlar için ülke, etnik köken, siyasi görüş gibi veya başka nedenlerle kısıtlama veya istisna yok. Bilim insanının yorumları yetkimizi aşıyor. Müze-enstitünün fonlarının hiçbir zaman kapalı olmadığını da belirtmeliyim.” ifadelerini kullandı.
Müze-enstitü, Ermeni Soykırımı çalışmalarını teşvik etmek amacıyla 2010’dan bu yana Raphael Lemkin adına Ermenistan'da bir ay yaşama ve Ermeni Soykırımı arşivinde araştırma yapma fırsatı veren burs da sağlıyor. Lemkin adına verilen burstan biri Türkiye ve Almanya vatandaşı olmak üzere 10’dan fazla araştırmacı yararlandı. 2019 yılından bugüne dek Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü’nün kütüphanesini kullanarak araştırma yapmak için 2 Türkiye vatandaşı başvuruda bulunmuştur.
Ermenistan Ulusal Arşivi’ndeki fonların ve belgelerin incelenmesi konusunda da herhangi bir kısıtlama yoktur.
Arşiv Müdürü Danışmanı Gohar Avagyan, Orbeli Merkezi’nin araştırmacısıyla görüşmede arşivi kullanma prosedürünün çok basit olduğunu söyledi.
Avagyan, "İsteyen vatandaş gelip başvurusuna göre izin alıp fonları kullanabilir… Çalıştıkları kurum veya kuruluşlardan verilen ve çalışma veya araştırma konusunun da içeride yer verilmiş olan bir yazı ile yurtdışından gelen araştırmacılarımız da bulunmaktadır. Araştırmacı yazıyı teslim ettikten sonra okuma odasında çalışabilir.” dedi.
Ermenistan Ulusal Arşivi’nde hem Hamidiye pogromları (1894-1896) hem de 1915 Ermeni Sorykırımı ile ilgili tanıkların ifadeleri, anıları dahil binlerce belge bulunmaktadır. Çeşitli yerleşim yerlerinden Tüm Ermeniler Katolikosu'na gönderilen ruhani liderlerin raporları da vardır.
Gohar Avagyan şunları da anlattı: “1915 sonlarında ve 1916’da, Soykırım'dan kaçan binlerce muhacir Kafkasya'nın çeşitli şehirlerine yerleşmiştir. Ermeni Devrimci Federasyonu Bakü Bürosu hayatta kalanların tanıklıklarını kaydetmek için çok önemli bir çalışma yapmıştır. Anketler yapıldı ve herkes aynı soruları yanıtladı: Hayatta kalanın köyünde kaç kişi vardı, kilise var mıydı yok muydu, kilise ne kadar varlıklıydı, kendisinin kaç tane evcil hayvanı vardı, savaş başladıktan sonra mülkleri nasıl devletleştirildi, erkekleri nasıl askere çağırıyorlardı, askere gidenlere ne oldu? Onlar, katliamları, kaç kişinin öldürüldüğünü, kimlerin kurtulduğunu anlattılar.”
Ermenistan Ulusal Arşivinde bulunan Soykırım tanıklarının anılarının çoğu Ermenice, ardından Rusça ve İngilizce olarak yayınlandı. 2014 yılında Soykırım tanıklarının ifadeleri Türkçe’ye çevrildi ve İstanbul'da da yayınlandı.
Gohar Avagyan, Ermenistan Ulusal Arşivinde hiçbir kapalı veya gizli fon ve belge bulunmadığını özellkile vurguladı. Avagyan şunları kaydetti: “Sovyetler döneminde, Ulusal Arşivde, incelenmesi zamanın güvenlik hizmetinin uygun iznini gerektiren gizli fonlar vardı. Bu Ermenistanlı bilim insanları için de geçerliydi. Birinci Ermenistan Cumhuriyeti'nin tüm fonları kapalıydı, örneğin dış ve içişleri fonları vb. Ancak Soykırım fonları Sovyetler döneminde bile açıktı. Ermenistan Ulusal Arşivinde kapalı fon yok ve herhangi birine getirilen kullanma veya inceleme yasağı yoktur.”
2019-2023 tarihlerinde 54 yabancı araştırmacı Ermenistan Ulusal Arşivinde çalışmıştır. Bu araştırmacılardan bazıları Türk'tür ve aralarında Türkiye Cmhuriyeti'nden olanlar da var.
Bölümün son haberlerİ
Uluslararası toplum, soykırım suçuna dikkat çekmek amacıyla 9 Aralık'ta “Soykırım Suçu Mağdurlarını Anma ve Onurlandırma ve Bu Suçun Önlenmesi Uluslararası Günü'nü anıyor.
Cumhurbaşkanı Duda, Ermeni Soykırımı kurbanlarının anısına anıta çelenk bırakarak ve Ebedi Ateş’e çiçek koyarak saygı duruşunda bulundu.
Forum kapsamında, risk faktörlerinin tespit edilmesi ve bu faktörlere zamanında müdahale edilmesi konusundaki sorunlar ele alınacak.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Rus haber ajansı TASS, Esad ve ailesinin Moskova’ya ulaştığını aktardı. Rusya'nın da kendilerine sığınma teklifinde bulunduğu belirtildi.
Bölge ve Arap ülkeleri uzmanı,Armen Petrosyan, Suriye'deki gelişmelerin 2020'ye kadar olan ilk aşamada olduğu gibi Güney Kafkasya'yı doğrudan etkileyeceğini belirtti.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, eşi Anna Hakobyan ile birlikte Paris'teki Notre-Dame Katedrali'nin yeniden açılış törenine katıldı.
Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vahan Kostanyan, Ermenistan'ın, Türkiye ile normalleşmesiyle samimi olarak ilgilendiğini ifade etti.
Başbakan, Notre-Dame Katedrali'nin yeniden açılış töreni kapsamında ABD'nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir araya gelmişti.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |