Makale12:36, 18 Ocak 2022
Ragıp Zarakolu: 15 yıl sonra Hrant’ın anısına

Ünlü Türk yayıncı ve insan hakları savuncusu Ragıp Zarakolu, Hrant Dink ölümünün 15. yıldönümüne ilişkin bir makale kaleme aldı.
"Ben Hrant'ı 12 Eylül dönemindeki solculuk yıllarında Fırat olarak tanıdım. Beyaz Adam'ın kuruluş yıllarıydı ve Kadıköy, Bakırköy ve Osmanbey olmak üzere üç şube faaliyetteydiler. Ayşe Nur Zarakolu (ANZ) o dönem Türkiye'nin tek ilerici dağıtım şirketi olan Cem-May Dağıtım'ı yönetiyordu ve Beyaz Adam, kuruluş döneminde hem ders kitabı ihtiyaçlarını, bütün yayınları buradan karşılıyordu.
12 Eylül Cuntası'nın ASALA 'saldırıları' bahanesiyle bütün Ermenileri takibe alınması için karar aldığı bir dönemdi. Yaratılan korku ortamında, Ermenilerden yurtdışına çok göç olmuştu. Bu ortamda Ermeni olarak üç şubeli bir kitapevi açmak cesaret işiydi, çünkü 12 Eylül aynı zamanda kitap düşmanıydı. Evlerde kitapların yakıldığı, kitabevlerinin kitaplarını denize attıkları bir zamanda, Hrant'la ANZ cesarette ve dayanışmada birbirleriyle buluştular.
Sonra biz 1993'te Yves Ternon'un “Ermeni Tabusu”nu yayımladık. Türkiye'de 'Ermeni Soykırımı'ndan bahseden ilk yayındı bu. Ve bu tarihten itibaren Hrant'la muhabbetimiz daha bir kardeşleşti. Bu kitabın hem Diaspora'da hem de ülke içinde deprem gibi bir etkisi oldu.
O kitabın dağıtımını bir günde yapıp ardından da yayınevi çalışanları olarak birbirimizle helalleştiğimizi hatırlarım, insanlar kitabı gelip almaktan korkarken, Kirkor Kolukısa, Sarkis Çerkezyan ve Hrant Dink Ermeni toplumu içindeki kitabın dağıtımını üstlendi. Nitekim bazı tehditlerden sonra, 1994 Aralığında yayınevi bombalanacaktı.
Savunma çerçevesinde Vahakn Dadrian'ın “Jenosit-Uluslararası ve Ulusal Hukuk Açısından Soykırım” adlı kitabını çıkarttık. Bu kitap da hemen yasaklandı. Ama sonunda beraat etti ve soykırım incelemelerin önü açıldı. Ternon'un kitabından dolayı iki yıl hapis gibi çok ağır bir cezası verdiler ANZ'ye.
Bu davalar basında hiç yer almadı ama Hrant, o dönem yayımlamaya başladığı Agos’unda bunların takipçisi oldu.
Yıllar sonra, 2005 yılında Sabiha Gökçen olayının yol açtığı baskı ortamında İnsan Hakları Derneği Başkanı arkadaşımız Eren Keskin'in girişimiyle, kendisiyle dayanışma adına verilen ANZ Düşünce ve İfade Ödülü'nü aldı. Sevan Nişanyan gibi.
Hrant Dink, Sabiha Gökçen’e ilişkin yayından sonra derin devletin ve onun milis yapılanmalarının hedefi haline geldi. Ülkücüler Agos önünde gösteri yapıyordu.
2007 yılına doğru Ergenekon grubunun darbe ortamı yaratma çalışmasında Hırant Dink, Orhan Pamuk, Elif Şafak Ergenekon çevresinin hedefi haline geldi.
Ama Hrant’ın ölümünden sonra 100 binlerin cenazeye katılımı, darbenin önünü kesti.
2006 yılında Los Angeles’ta İstanbul Ermenilerinin toplantısına katıldığımız için “Ortadoğu Doğu” gazetesi, “Kovun Bunları” diye manşet atmıştı. Aynı sırada “Yeni Şafak” gazetesi de Elif Şafak ve Taner Akçam’ı hedef göstermişti. ABD’de her ikisi de koruma altına alınmıştı. Orhan Pamuk New York’a yerleşmişti.
Uluslararası PEN olarak, Hrant Dink ile bu saldırılar sırasında dayanışma içinde olduk. Hollanda ve Norveç PEN’inin ödülleri verildi ona. Ama ne fayda!
Bu ödüller vesilesi ile sevgili Hrant ve Rakel, biraz olsun ülke dışına çıkıp biraz nefes aldılar.
6-7 Eylül pogromundan sonra Rum basını “Terk Etmeyeceğiz” diye manşet atmıştı. Hrant da “Terk Etmeyeceğiz!” dedi.
Gerçek Patriot, Gerçek Yurtsever diye Ona derim!
Hrant ülkeyi terk etmedi. Hep bizimle olacak, ebediyen.
Davası 15 yıldır sürüyor. Dosya kapanmadı. Yüzleri ve cesaretleri yok kapatmaya.
Utanç ise, erkin ayağı olanların ve bizzat erkin kendisinin! Sonsuza kadar!"
Bölümün son haberlerİ

Ziyaretin bir diğer dikkat çeken yönü ise Paşinyan’ın İstanbul’da Ermeni Patrikhanesi’ni ziyaret etmeye çalışması, ancak kapıların kapalı olmasıydı.

Resmi açıklamalarda İsrail’i “soykırımcı” olarak tanımlayan bir Türkiye ile, sahada İsrail’e enerji, istihbarat, ticaret ve askeri lojistik sağlayan bir Türkiye arasında büyük bir fark vardır.

Türkiye’nin Orta Doğu’daki rolü, barış için değil kendi jeopolitik çıkarları için tasarlanmış, bölgesel istikrarı tehdit eden bir oyun olarak değerlendirilebilir.
Alıntı

İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Օrganize suç örgütü üyesi oldukları bildirilen Ziyadin ve Hüseyin Safarov kardeşler, 27 Haziran’da Rusya’nın Yekaterinburg kentinde operasyon sırasında hayatlarını kaybetmişti.
Mehmet Talat Paşa, 1915'te yapılan Ermeni Soykırımı'nın baş sorumlularından birisi.
Kriz daha da derinleşirken, Azerbaycan Pazartesi günü Rus devlet medyasında çalışan bir grup kişiyi dolandırıcılık şüphesiyle gözaltına aldı.
Amerikan önerisi, yıllar önce Avrupa Birliği tarafından gündeme getirilen bir modele benziyor.
Paşinyan’ın Patrikhane ile gerekli protokol yazışmalarını gerçekleştirmediğini, ziyaretten ancak iki gün önce tesadüfen haberdar olduğunu dile getiren Maşalyan, bir protokol hatası olduğunu söyledi.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |