ERMENI HABER AJANSI

Artsakh (Karabağ) Devlet Bakanı Artak Beglaryan, Artsakh’ın statüsü ile Artsakh’ta yaşayan Ermenilerin sayısına dair Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in açıklamalarını yorumladı.

Aliyev'in, tarihi çarpıttığına dikkat çeken Beglaryan, Artskah’ın, binyıllar boyunca bir Ermeni toprağı olduğunu ve hep de öyle kalacağını vurgulayarak, Aliyev’in, kendi açıklamalarıyla toplumu ve uluslararası camiayı tekrar yanıltma istediğinin altını çizdi.

“Artsakh, bınyıllar boyunca bir Ermeni toprağı oldu ve halkımızın ortak iradesi ile çabaları sayesinde hep öyle kalacak. Alyev’ler gelip geçti asırların kaosundan, ancak Ermenilerin Artshakh'ı hep ayakta kaldı” şeklinde bir paylaşım yapan bakan, Aliyev’in yalanlarını birer–birer ortaya çıkardı. 

Beglaryan'ın değerlendirmeleri şöyle:

1. Aliyev, Azerbaycan’da “Dağlık Karabağ” diye bir bölgenin mevcut olmadığını söylediğinde “haklıdır”. Evet, Dağlık Karabağ hiçbir zaman Azerbaycan'ın parçası olmadı ve asla olmayacak da.

2. Artsakh’ın statüsü hakkında iddiaları yalandır, Aliyev kendini kandırıyor, çünkü mevcut kayıp ve zorluklara rağmen Artsakh (Dağlık Karabağ) Cumhuriyeti, savaştan önce de olduğu gibi tüm faaliyetlerine aynen devam ediyor. Artsakh halkı ve iktidarı ise, Azerbaycan’ın bünyesinde ne “de facto” ne “de jure” bulunmayı asla kabul etmeyecektir. Biz, tutarlı mücadelemizle bağımsızlığımızın uluslararası tanınmasını sağlayacağız.

3. Bugün Artsakh’ta 25.000 kişinin yaşadığına dair iddiası da başka bir yalandır, çünkü Artsakh’ta bugün 115-120 bin kişi yaşamakta. Burada ilginç olan, onun bu iddiasını ortaya atma nedenidir, çünkü böylece Aliyev, Artsakh’ın geleceğinin ve kaderinin Artskah halkına bağlı olduğunu kabul ediyor ve basit bir adımla gerçeği çarpıtmaya çalışıyor.

4. “Dağlık Karabağ Özerk Bölgesinin” yapay bir birim olduğunu söylerken haklı olan Aliyev, yine de tarihi çarpıtma çabasında Bu gerçeği, Azerbaycan’a karşı olan bir adım olarak göstermeye çalışıyor, halbuki Artsakh’ı Azerbaycan’a zorla bağlarken kimse Ermeni halkının bunu isteyip istemediğini sormadı. Gerçek şudur ki, bu ihtilaf, Sovyetler öncesi döneminde ortaya gelmişti ve Sovyetler Birliği’nin ilk yıllarında alınan haksız kararlar, tamamen ve sadece Ermenilerin yaşadığı Artsakh halkının iradesine aykırıydı. Dolayısıyla çatışmanın başlangıcı oalrak 1988 yılı kabul edilemez. Artsakh’ın, 1921 yılında zorla Azerbaycan’a bağlandığı, o dönemde ve Sovyetler Birliği’nin yıkılmasına kadar Dağlık Karabağ’ın sınırlarının bilerek değiştirildiği (1928 yılında ise Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi’nın sınırları, Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti’nin sınırından yapay olarak uzaklaştırıldı), demografik yapısının da yapay olarak değiştirildiği, beyaz soykırım uygulandığı gibi gerçek tarihi veriler unutulmamalı. Böylece, Dağlık Karabağ Özerk Bölgesinin oluşturulmasına değinerek Aliyev, çatışmanın normalleştirilmesinde bunun esaslarını (sınır ve demografik yapı dahil) dikkate alınması gerektiğini kabul etmiş oluyor.

5. Eğer Ermeniler, 19. asırda başında Artsakh’a gelmişlerse, Penah ile İbrahim fatih hanlar 18. asrın ortalarında kimlere karşı savaşıyordu? Osmanlı ordusunu 18. asrın başında kimler Artsakh’ta yok etti? Gandzasar ve Dadivank’taki orta çağ yazıtları hangi dilde yazılmıştır? Eski ve orta çağ yabancı tarihçiler, Ermeni Arsakh’tan bahsetmek için rüşvet mi almışlardı ?... ”