ERMENI HABER AJANSI

Ermenihaber.am “Meclisteki Ermeni” adlı röportaj serisi çerçevesinde Garo Paylan’a karşı Türkiye hükümetinin yürüttüğü kovuşturmalar hakkında Ermenistan Parlamentosun’da azınlıkları temsil eden Milletvekilleriyle konuştu.

Ermenistan Parlamentosundaki azınlıkları temsil eden Milletvekilleri bu konudaki endişelerini dile getirdiler.     

Ermenistan’daki en büyük etnik azınlığı olan Yezidi topluluğunu temsil eden Milletvekili Rustam Bakoyan düşüncelerini Ermenihaber.am’e paylaştı. 

Garo Paylan’a karşı siyasi baskılar ve kovuşturmaların demokratik ülke anlayışına ters ve demokrasi açısından mantıkdışı olduğunu dile getiren Bakoyan şöyle konuştu: “Türkiye aslında içinde birçok ve çeşitli etnik azınlıklar barındıran bir ülkedir. Bu bağlamda ben Türkiye’yi farklı etnik grupları içerisinde bulunduran bir yanardağ krateri olarak görüyorum. Ve bu krater böyle bir siyasetle yönetilmeye devam ederse gelecekte sanırım patlayıp dışarı salınacak. Dolayısıyla Türkiye hükümeti genel olarak sürdürdüğü politikasını ve Garo Paylan’a karşı baskıcı yaklaşımlarını değiştirmelidir.”

Ermenistan’da etnik azınlıklarının durumu izah eden milletvekli “Burada milletvekilleri kendi faaliyetlerinde özgürdür ve kendi meselelerini mutlaka sorunsuz bir şekilde dile getirebiliyorlar.  Ve bu meselelere aslında çözüm bulunuyor. Sonuçta şunu belirtmek isterim ki Ermenistan’da azınlıklar balığın suda hissettiği gibi hissediyorlar. Fakat aynısını Türkiye için ve Meclisteki azınlık milletvekilleri için söyleyemeyiz. Bunun bir örneği de Garo Paylan’a karşı uygulanan baskılar ve yürütülen politikadır. Sanki susturmaya ve ifade özgürlüğünü sınırlandırmaya çalışıyorlar. Paylan’a karşı yürütülen bu politika hiç normal değil. Türkiye’de Ermenilere yönelik genel olarak bir inkarcı politika söz konusu. Ve etnik azınlıklar arasında özellikle Paylan’a karşı yapılan bu baskıların daha belirgin olması o inkarcı politikadan kaynaklanıyor.”

Rustan Bakoyan Ermenistan’da Yezidilerin devletin oluşumuna katkı sağladığını vurgulayıp “Yezidiler Ermenistan devletinin kurulmasından bu yana bu devleti daha eşit ve daha gelişmiş bir ülke olarak görmek istiyorlar.  Bence aynı durum Türkiye için geçerli değil, çünkü Türkiye’nin milli ve milliyetçi politikası tamamen farklı davranışa yol açıyor. Türkiye’de etnik azınlıkların sanki herhangi bir ağırlığı yoktur ve seslerini yükseltemiyorlar. Ermenistan’da ise etnik azınlıklar hiç bir zaman kovuşturmalara uğramadılar ve şimdi de uğramıyorlar” diye söyledi.

Sözünün sonunda uluslararası örgütlere çağrıda bulunan milletvekili “Türkiye hükümetine karşı baskı uygulamaları kullanılmalı ki o ülkede demokrasinin tohumları atılsın. Ve bu uygulamalar Garo Paylan davasında da ifade edilmeli. Türkiye devletinin politikası demokrasiye yönelik olmalı. Bu anlamda uluslararası toplumu ve uluslararası insan hakları koruma örgütleriyle bizim çalışmalarımız da çok önemli.” dedi.