ERMENI HABER AJANSI

TBMM Ermeni Milletvekili, AKP'li Markar Esayan Akşam gazetesinde yayınladığı bügünkü yazısında vefat eden Türkiye Ermenileri 84. Patriği Mesrob II Mutafyan’a değindi.

“Türkiye Ermenileri 84. Patriği Mesrob II (Mutafyan) geçen cuma günü öğlen saatlerinde ruhunu teslim etti. Biz Hıristiyanlarda, tıpkı İslam kardeşlerimizde olduğu gibi, ölüm bir son olmadığı için kederin ve yasın ölçülü/süreli olması gerekir. “Ölüm Allah’ın emri, ayrılık olmasaydı” deyişi tam da bu durumu ifade eder. Vefatı günü, Patriğimizin değerli annesi Mari Hanım’la (Diramayr) tam da bunu konuştuk. İmanlı ve vakur duruşu kendisine saygımı bir kat daha artırdı. Allah tüm sevenlerine teselli versin.

Ben bu yazıyı yazarken, tesadüf, bir arkadaşım eski bir fotoğraf gönderdi. Doksanlı yıllardan… Mesrob Srpazan ile Kınalıada Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’nin bahçesinde, muhtemelen bir pazar ayinini teganni ettikten sonraki sohbet sırasında çekilmiş bir fotoğraftı bu. Hepimiz o kadar genç ve hayat dolu görünüyorduk ki, haliyle çok duygulandım.

Kendisiyle tanıştığımızda babam Aram Esayan’ın vefat edeli bir yıl olmamıştı. Babam kendi döneminde cemaatin önemli hayırseverlerinden birisiydi. Ben askerden çok hasta dönmüştüm ve babam ben döner dönmez vefat etmişti. Törende zor ayakta duruyordum. Cenazesi sönük geçmişti ve üzülmüştüm. Sene-i devriyesi geldiğinde, benim bu üzüntümü biliyor olmalıydı ki, “Hokehankisd” dediğimiz mevlit törenine bizzat geldi ve babamı onore eden bir vaaz verdi.

Zamanla çok yakınlaştık. Hatasız bir kul değildi, hiçbirimizin olmadığı gibi. Ancak gerçekten bir dava adamı, karizmatik bir lider ve iyi bir ruhaniydi. Kolejde ve yurtdışında okumuş, yüksek düzey Batılı eğitim almış olmasına rağmen özgün kimliğini kaybetmemiş sıkı bir entelektüeldi. Hrant Dink’le çok kapışırlardı. Zaman zaman, bu sürtüşmelerin üzerine ölü toprağı serpilmiş cemaati uyandırmak için danışıklı bir dövüş olduğunu düşünürdüm.

İkisi de yakınımdı. İkisinin de ölümü beni çok sarstı. Bir arkadaşım bana şöyle bir başsağlığı mesajı göndermiş: "Başsağlığı kuru bir ifade… Hayatınızın orta yerinden dokunan ahpayriğinizi kaybettiniz. Onun yaktığı kıvılcım yüreğinizde hiç sönmesin."

Amin… Tam da öyle. Asdvadz Hokin Lusavore. (Allah ruhunu aydınlatsın.)”