ERMENI HABER AJANSI

Litvanya’nın önde gelen gazetelerden “15min”, Ermenistan Büyükelçiliği  (İkametgahı Vilnius) ile “Travelblog.lv”nın işbirliğiyle Ermenistan hakkında çekilen belgesel ile resimleri  konu etti. Gazete, Ermenistan’ı ziyaret eden Litvanya’lı bloggerler ile konuşarak Ermenistan’ın zengin tarihi ve kültürel mirası, lezzetli yemekleri, Ermenilerin misafirperverliği ile başkent Yerevan’ın mükemmel manzaraları hakkında anlattıklarını okuyucularıyla paylaştı.

Bloggerlerden biri, “Ermenistan’daki tüm çocuklar okulun ilk sınıflarında artık satranç oynayabiliyor, çünkü satranç dersi de tarih ve matematik gibi zorunlu bir derstir. Dünyanın en eski (5.500 yıllık tarihi olan) deri ayakabısı Ermenistan’da bulundu. Bu,  Mısır’daki Giza Piramitlerinden 1000 yılla daha eskidir”, diye anlatıyor.

Ermenstan’da 7 gün geçiren bloggerler, ülkenin küçük olduğuna rağmen görülecek ve hissedek çok şey bulunduğunu kaydederek, turistlerin burada 7 günden az kalmaması gerektiğini vurguluyor. “Travelblog.lv” bloggerlerinden Stanislav Gorbunov, “Yolculuk sırasında yüksek uygarlık seviyesini, 1000 yıllık geçmişin etkisini ve insanların sıcak yaklaşımını hep hissederdik” diye konuştu. Blogger, özellikle Ermenistan’ın mükemmel manzaralarına ve kilise ve manastırların etkileyici görüntülerine hayran kaldığını ifade etti.

“Örneğin Tatev Manastırı, 700 yıl önce üniversite olmuş. Yani Litvanya’da her şey daha yeni yeni başlarken burada artık üniversite vardı. Bu, onların ne kadar eski bir kültüre sahip olduklarını gösteriyor” yorumunu yaptı.

Bloggerler, başkent Yerevan’ın her noktasından görünen Ararat Dağından, Kafkasya Dağlarındaki en büyük göl olan Sevan’dan, maden sularıyla bilinen Dilijan şehrinden, eski bir Gözlemevi olduğu tahmin edilen Karahunj’tan (Zorats Karer  veya Ermeni Stonehenge), Tatev Manastırı bölgesinde bulunan iki yönlü Tatev teleferik hattından ve Ermeni mutfağından da hayranlıkla bahsediyor.

En sonunda bloggerler, Litvanyalılar için Ermenistan ziyaretinin avantajlarından da bahsetti. Özellikle Ermenistan’a giriş yaparken vizeye ihtiyaç duyulmadığı, ülkede hemen hemen herkesin Rusça anlayıp konuşabildiği, gençler arasında ise İngilizce’nin çok yaygın olduğu hususlara dikkat çekildi.