Akhtamar Adası’ndaki Surp Haç Ermeni Kilisesi'nde 3 yıl aradan sonra ayin

Toplum14:22, 05 Temmuz 2018

Akhtamar Adası’ndaki Surp Haç Ermeni Kilisesi'nde 3 yıl aradan sonra ayin

Van Gölü’ndeki Akhtamar Adası'na içme suyu isale hattı çekilme çalışmalarına başlandı. Projeyi yürütecek firma ile Van Su ve Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) arasında Akhtamar Adası'nda imza töreni düzenlendi.

Törende konuşan Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, projenin turizm açısından önemini vurgularken Ada’da 3 yıldır yapılamayan ayin konusunda değerlendirmelerde bulundu. Zorluoğlu "Ayinin bu yıl tekrar yapılması için ilgili Ermeni cemaatiyle görüştük. Bunun için bakanlığımızla da görüşme halindeyiz. Hedefimiz üç yıl aradan sonra bu ayini gerçekleştirmek” dedi.

Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’nden edinilen bilgiye göre Patrikhane bu konuda hazırlıklarını sürdürüyor. Bu yıl 9 Eylül’de gerçekleştirilecek ayine dair önümüzdeki günlerde Patrikhane'den de resmi bir açıklama yapılacak ve katılım çağrısında bulunulacak.

Geleneksel olarak Akhtamar Adası’nda Eylül ayındaki Surp Haç Yortusu’nda yapılan ayin, üç yıldır bölgedeki hadiseler gerekçe gösterilerek yapılamıyor.

Kaynak: Agos

Bölümün son haberlerİ

15:02, 02 Mys

Aznavour filmi vizyona girdi

10 yaş ve üzerine uygun biçimde hazırlanan film izleyicilerine Ermeni şarkıcının dramatik hayatını sunuyor.

14:21, 02 Mys

Bakü'de tutulan Ruben Vardanyan'ın oğlundan babasına uluslararası destek çağrısı

David Vardanyan, Dağlık Karabağ’da yaşanan etnik temizlik sonucu 120.000 Ermeni Hristiyan’ın anavatanlarını terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı.

13:49, 02 Mys

Ermenistan, Basın özgürlüğü endeksinde bölgeye liderlik ediyor

Ermenistan, geçen yıla göre 9 basamak yükselerek 180 ülke arasında 34. sıraya yerleşti.

Alıntı

İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”

En Çok Okunan

Ermenistan 3. Cumhurbaşkanı Sarkisyan: Mücadelem İktidar değişimi içindir

Serj Sarkisyan, iktidar değişiminin sadece siyasi güçler ve sivil toplumla değil, aynı zamanda hukuk ve güvenlik kurumlarının da katılımıyla mümkün olacağını ifade etti.