Soykırım07:03, 19 Mayıs 2018
Elazığ'dan Arjantin'e: Gregorio Hairabedyan’ın Soykırımı mücadelesi

Gazete Karınca’da her hafta “1915’ten bugüne uzanan Ermeni portreleri” başlıklı köşede bu sefer Ermeni Soykırımı’nı Arjantin’de mahkemeye taşıyan Gregorio Hairabedyan’ın hayat hikayesi yer aldı. Hayatını insan hakları mücadelesine adayan Hairabedyan, “Bu mücadeleyi devam ettirecek olanlar gençler. Genç oldukları için değil, onlardan bazıları dünyayı farklı algılayacağı için” diyor.
Arjantin mahkemesi Mart 2011’de Ermeniler için tarihi bir karar vererek “Türk devletinin 1915 ve 1923 yılları arasında Ermeni halkına karşı Soykırım suçu işlediğine” hükmetti. Bu, Ermeni Soykırımı’nın adalet sistemi tarafından yasal bir sorun olarak ilk kez değerlendirildiği andır. Karar, on yılı aşkın araştırma, mahkeme çağrısı ve çeşitli ülkelerden arşivi açma yönündeki taleplerin bir sonucu olarak alındı. Tanıklık ifadeleri ve kanıtlar toplanarak “hakikat hakkı” iddialarını desteklemek için kullanıldı.
Arjantin’de noter olarak görev yapan Gregorio Hairabedyan (Coco), mesleki itibarı onu Arjantin’deki Ermeni topluluğunda en çok sevilen ve saygı duyulan insanlardan biri. Coco, 2000 yılında kızı Luisa’nın danışmanlık desteğiyle Arjantin mahkemesinde Türkiye’ye karşı dava açtı. Dava ilk başta reddedilse de temyizin ardından durum değişti ve davanın görülmesine karar verildi.
83 yaşındaki Coco, aile geçmişinin onu tanımlamasının yanı sıra hayatını insan hakları mücadelesine adar. Soykırım bir suçtur, o yüzden de mahkemede yargılanması gerekir. Coco bu hedefine davacı olan diğer Ermeni kurumlarıyla beraber ulaşmıştır. Yıllar sonra Coco babasının hayalini şöyle hatırlıyor:
“Bu dava şu anki dünya düzenini değiştirme girişiminin bir parçasıdır. Dönüm noktaları yaratmamız gerekir çünkü öylece oturmak fayda getirmez.”
Coco’nun adalet hedefi yine kendisi gibi hak savunucu olan ve bir kazada vefat eden kızının adını alan “Luisa Hairabedyan Vakfı” ile devam etmektedir. Bu kurum eğitim, kültür, akademi ve yasal işlemler üzerine programlarıyla insan haklarını destekler, soykırımı ve insanlık suçlarını engellemeye gayret eder.
Coco’nun babası Ohannes Hairabedyan Elazığ’daki Palu’da köylü bir ailede doğmuştu. 12 yaşındayken evden kaçmış ve diğer mültecilerle Amerikaya’ya varmayı başarmış. New York’ta kim olduğuyla ilgilenen devlet yetkililerine Ermeni olduğunu söylemiş ve bakılması için Ermeni bir aileye gönderilmiş. Böylece 1906’da Ohannes bu ailenin bakkalında çalışıyor. 18 yaşına geldiğinde ise eğitim almarak kendi iş yerini açmış.
1916 yılında ailesinin öldürüldüğünü ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni köylerinin yok edildiğini öğrenen Ohannes, geri dönmeye ve diğerleriyle birlikte savaş vermeye karar verir. Ermeni asıllı diğer genç erkeklerle beraber Kilikya bölgesini özgürleştirmek ve Fransız komutası altında özerklik kazanmak için “Doğu Ligi”ne (1918 yılından itibaren “Ermeni Ligi” adını alır) katılır. Nihayetinde Mayıs 1919’da Ermeniler Kilikya’da bağımsız bir devlet ilan eder.
Cephe hattında geçen bir yılın ardından Ohannes yaralanır ve sahra hastanesine götürülür. Bırakıldığında savaş bitmiştir. O da Adana’da kalır. Ancak Ohannes daha fazla kalamayacaklarını anlar. 1920 yılında Fransız yetkililer Ermeni Ligi’ni dağıtır ve Fransa bölgede Türk egemenliğini tanır. Ermeniler daha sonra Fransız askerlerle beraber Kilikya’yı terk ederek Güney Amerika’ya gider.
Gemiye binen Ohannes, Süleymanlı’dan olan, Bagley kurabiye fabrikasında çalışmak üzere Buenos Aires’e giden Lusaper Barsumyan ile tanışır. Maraş’ta bir okul ve yetimhane olan ‘Bethel’ adındaki yer sayesinde soykırımdan kaçabilmiştir. Burada öğretmen ve bekçi olarak 20 yıl kalmıştır. O, ailenin Soykırım’dan sağ kalan tek üyesidir.
Ohannes onu kazanmaya çalışır. Hatta Córdoba’ya götürmeyi bile teklif eder ancak işe yaramaz. Coco sonrasını şöyle anlatıyor: “Hemşehrisi Juan Krallyan, babamın iyi ve çalışkan biri olduğuna inanması için anneme mektuplar yollamış.”
Krallyan böylelikle Ohannes ve Lusaber’in önce çöpçatanı, ardından sağdıcı, nihayetinde de üç çocuktan ikisinin vaftiz babası olur. Ohannes ise, Córdoba’da yeni bir yerel topluluğun parçası olur.
Bölümün son haberlerİ

Konferansta, Osmanlı İmparatorluğu’nda gerçekleştirilen Ermeni Soykırımı ve onun sonuçları ele alındı.

Ermeni tarafıyla ilişkilerin normalleşmesinden sonra Türkiye'nin bir gün tekrar "kılıcını bilemeyeceğinin" garantisi nedir?

Almanya Ermenileri Merkez Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Samvel Lulukyan, bu tür etkinliklerin diasporadaki Ermeniler için büyük önem taşıdığını ifade etti.
Alıntı

İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Ermenistan, geçen yıla göre 9 basamak yükselerek 180 ülke arasında 34. sıraya yerleşti.
Guinness Dünya Rekorları bir açıklama yaparak İngiltere’nin en yaşlı insanı Ethel Caterham’in dünyanın en yaşlı kadını ve en yaşlı insanı olduğunu duyurdu.
10 yıl vadeli bu Eurobond ihracından elde edilen net gelir, devlet bütçesindeki açığın finansmanında kullanılacak.
David Vardanyan, Dağlık Karabağ’da yaşanan etnik temizlik sonucu 120.000 Ermeni Hristiyan’ın anavatanlarını terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı.
BM Evrensel Periyodik İnceleme Çalışma Grubu’nun 49. Oturumu çerçevesinde, Cenevre’de Ermenistan tarafından sunulan 4. dönem ulusal raporun görüşmeleri gerçekleştirildi.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |