ERMENI HABER AJANSI

Türkiye’nin en önemli dermatoloji uzmanlarından olan Ermeni kökenli Prof. Agop Kotoğyan, hayatını kaybetti. CHP Ermeni Milletvekili Selina Doğan, bu acı haberi kişisel Twitter hesabından duyurdu.

Doğan, “Ülkemizin yetiştirdiği en kıymetli dermatologlardan biri olan Prof. Dr. Agop Kotoğyan’ı nam-ı diğer “Kolsuz Agop’u” kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Asdvads hokin lusavore. Toprağı bol olsun” diye paylaşımda bulundu.

1939’da İstanbul’da doğan Agop Kotoğyan, ilkokul yıllarından itibaren çalışmaya başladı. 1952’de çalıştığı bir gümüş atölyesinde pres makinesi sağ kolunu kaptı. Bu acı olaydan sonra girdiği bunalım nedeniyle okulu bırakan Kotoğyan, bir yıl sonra Kumkapı Bezciyan Ortaokulu’nda eğitime geri döndü.

Okulun yanısıra yine çalışmaya devam eden Kotoğyan, daha sonra okuduğu Galata Getronogan Lisesi’nde her yıl okul birincisi oldu. 1957’de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Aynı zamanda lise öğrencilerine özel dersler vererek okul parasını kazanmaya devam etti.

1963 tarihinde okul birincisi olarak doktorluk diplomasını alan Kotoğyan, bir yıl Çapa’nın Deri ve Frengi Hastalıkları Kliniği’nde çalıştı. 1964’te Cerrahpaşa’daki Dermatoloji Kürsüsü’nde asistan olarak göreve başladı.

1967’de uzman olan Kotoğyan, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde başasistan olarak çalışırken üniversite tarafından Ekim 1969’da Almanya’ya gönderildi. Dört ayda Almanca’yı öğrendi ve Hamburg Saar Üniversitesi Dermatoloji Kliniği’nde ünlü dermatolog Prof. Dr. Nödl’ün yanında çalışmaya başladı. Ayrıca aynı üniversitenin alerji ve histoloji bölümlerinde çalıştı. Kliniklerde gösterdiği başarıdan dolayı, Alman Üniversite Kurulu’nun talebiyle okulda kalma süresi bir yıl daha uzatıldı.

1972’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne döndü, daha sonra doçent oldu. 1979’da ise profesör unvanını kazandı. Almanca’yı öğrendiği gibi kendi çabasıyla Fransızca ve İngilizce öğrendi. Dünyanın birçok ülkesinde dersler, konferanslar verdi, uluslararası tıp dergilerinde 300’den fazla makale yayınladı, cilt hastalıkları üzerine iki kitap yazdı.

Kotoğyan, kolunu kaybettikten sonra sol eliyle her şey yapabilmek için uzun uğraşlar verdi. Üniversitede tek eliyle tüplerden şırıngaya ilaç çekmeyi, ilacı hastaya enjekte etmeyi öğrenmek için geceleri hastanede nöbete kaldı, evde portakallara su şırınga etti. Dikiş atmayı öğrenmek için ise, evde ne kadar sökük ve yırtık varsa diktiği anlatılır. İki yıl içinde tüm bu işleri kimseden yardım almadan tek başına yapmayı öğrenmişti.