ERMENI HABER AJANSI

Ermenistan Milli Meclisi Cumhuriyetçi Grubu Başkanı Vahram Bağdasaryan , Dağlık Karabağ ihtilafıya ilgili değerlendirmelerde bulundu. Karabağ meselesine ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması için Cumhurbaşkanı Sarkisyan tarafından üç şartın (saldırıların kaynağını tespit amaçla araştırma; somut tarafa yonelik açıklamalar; ateşkes garantileri) önerdiğini dile getiren Meclis Başkan Yardımcısı Edward Şarmazanov'un açıklamasına değinen Bağdasaryan, şu ifadeleri kullandı.

"Biz şunu diyoruz ki, 1994'te yapılan anlaşma altında atıığınız kendi imzanıza saygı gösterin. Bu ateşkes devamlı olmalı. Biz, Minsk Grubu ülkelerine ve Azerbaycan'a seslenerek, ateşkesin kısa süreli olmayacağına dair garantilere ihtiyacımız olduğunu dile getirdik. Aynı zamanda çağrımız bir soruşturmayla ilgilidir. Sonuçta uluslararası kurumlar, burada kimin  terörist olduğuna dair nihai ve net bir cevap bulmak zorunda. Aliyev'in, müzakereleri  engellemek amaçla öne sürdüğü 10 imkansız şartların tersine bizim önerdiğimiz bu üç şarttan hiçbiri imkansız değil. "

Milletvekili, Ermeni tarafının ileri sürdüğü tekliflerin yerine getirilmesi durumunda Ermenistan'ın, hiçbir zaman müzakere sürecine karşı çıkmayacağını vurguladı.

Ermenistan'ın, bu süreç iiçerisinde ilk defa önkoşuller belirttiğini iddia eden bir soruya cevap olarak ise Bağdasaryan, "Yanlış anlatmayın, bu önkoşul değil. Biz, sadece onları verdikleri söze ve attıkları imzaya sahip çıkmaya çağırıyoruz. Eğer biz müzakere masasındayken askerimiz orada hala savaşmaya, öldürülmeye devam edecekse, biz böyle bir müzakere sürdüremeyiz. Biz diyoruz ki, bu ateşkesin devamlı olacağının garantilerini verin. Bir de diyoruz ki, "savaşı durdurun" diye aramızda eşitlik işareti koymayın. İnceleme yapabilen cihazlar yerleştirin, monitoring yapın, saldırının hangi tarafın başlattığını tespit edin." diye konuştu.

Dört günlük savaştan sonra Karabağ konusunda Ermenistan'ın tamamen değişik bir politika seçtiğini dile getiren milletvekili, tehlikenin hala da geçmediğini ve dolayısıyla güvenin de kalmadığını ifade ederek, bu üç talebin yerine getirilmenin şart olduğunu vurguladı."