Toplum15:27, 05 Ağustos 2014
Türkiye’deki kimlik taraması

Yavuz Semerci
Devleti yönetirken, işini yaparken, mal ve hizmet üretirken hiç ihtiyaç hissetmeyeceğiniz tek şey, dininiz ve mezhebinizdir... Etnik kimliğinizdir...
Kendi kendime soruyorum.
Polis, hırsızın peşinden koşarken, katili ararken, savcı adalet peşinde koşarken, yargıç kararını verirken, asker ülkesini korurken, öğretmen öğretirken, gazeteci haber yaparken, bakkal dükkânını işletirken, maliyeci denetim yaparken, kasap et satarken, ev sahibi evini kiralarken, avukat müvekkilini savunurken, tüccar ticaret yaparken dini bir kimliğe ihtiyaç duyar mı? Bir insan, dini ve etnik kimlik sorgulamasına neden ihtiyaç duyar?
“Sen Sünni misin, Alevi misin, Ermeni misin, Kürt müsün, Şii misin?” sorusunun nasıl bir anlamı olabilir? İnsan olmak yetmiyor mu?
Ev tutarken, kiracının “Ben ateistim”, “Dindarım” demesine gerek var mı? Ateist olunca kirasını mı ödemeyecek mesela...
Alevi bir ev sahibi, evini tutan kişinin başka mezhepten olmasını niye önemsesin?
Katil veya hırsız, “Ama hâkim bey bana ceza verme, bak ben de seninle aynı dini görüşteyim ve etnik kimliğimiz de aynı’’ diyebilir mi?
Yani sözün özü, insanların mezheplerini söylememe nedeni korku değil, mezhep, etnik kimlik üzerinde selamlaşmanın, tanınmanın ve bunu kimlik haline getirmenin mevcut toplumsal yaşamdaki anlamsızlığıdır.
Toplumsal yaşamda bu kimliklerin iş yapması, geri kalmışlığın göstergesi değil mi?
Başbakan’ın Sünni kimliğini ifade ederken ve rakiplerinin kimliğini dile getirerek ayrımcılık yapmasının nedeni, mezhep üzerinden insan tercihi yapanları tahrik etmek ve onların oyunu konsolide etmek şüphesiz. Başarılı olma ihtimali de yüksek bana sorarsanız.
Halbuki aynı dili konuşup aynı devlete vergi veren, yasalara saygılı, toplumsal hayatın doğal akışına uygun yaşayanların bu soruyla birbirlerini ötekileştirmesi hem Ortadoğu’ya özenmektir, hem de “Taraftarları kemikleştireceğim’’ diye gelecek iç çatışmalara çanak tutmaktır.
Bu ayrımların iş yaptığı toplumların huzur bulamamasının temel nedeni, anayasayı Kuran yapmak isteyen, yolunu cihat olarak benimsemiş siyasal İslam’dır... Siyasallaştırılmış dini öğretilerdir.
Irak, Suriye, Mısır, Libya ve diğer Müslümanlar, “Benim dini anlayışım, onların dini anlayışı, onların etnik kimliği’’ diye diye çıkmaz sokaklara daldı.
Bu ülkelerde, çoğunluğun veya hâkim dini anlayışın dışındaysanız, yaşama hakkınız size sunulan kadardır. Hele dini sorgulayan biriyseniz yaşam hakkınız sıfırdır.
Çünkü toplumda var olmanın tek yolu, birlikte bir dini kimliği, biçimsel olarak da göstermenizden geçiyor.
Sünni veya Alevi veya bir başkasının, bir başka insandan ayrıcalığı, üstünlüğü olabilir mi? Öyle ise bu kimliği bas bas bağırarak söylemenin amacı ne olabilir ki? Bir lideri Türk veya Kürt veya Zaza veya Sünni diye seçenler, geleceği dinamitleyenlerdir. Patlama sesini duymuyor olmaları bu gerçeği değiştirmez. Onların çocukları bir gün bunun bedelini öder.
Tek çıkış yolu vardır: Bireyin özgürlüğünü esas alan hukuk düzenidir. Kimlik araştırması yapanların, komşusunun dini ve etnik kimliğini sorgulayanların çoğaldığı ülkede iç barış bozulur. Suriye ve Irak gibi olmak istiyorsanız, kimlik üzerinden siyaset yapanlara gülümsemeye devam edin. Baskıcı rejimlere kapı açan anlayışların arkasına takılmaya devam edin. Diğer dünyada ne olacağını bilemem ama bu dünyada huzur bulamayacağınız kesindir!
Bölümün son haberlerİ

Mher Grigoryan ve Cemşid Hocayev iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişim fırsatları ve perspektiflerini ele aldı.

Ermenistan'daki Acba Bank, “My Forest Armenia” organizasyonu ile iş birliği içinde, Gegharkunik bölgesinin Tsaghkunk köyü yakınlarında yeni bir ağaç dikimi gerçekleştirdi.

Ermeni ve Gürcü astronomlar arasındaki bilimsel iş birliği ve dostluk, 1930’lu yıllarda başladı.
Alıntı

İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Haberde, 2011 yılında Ermenistan’da kurulan ve günümüzde 1,5 milyar dolar değer biçilen "Picsart" şirketinin başarı öyküsüne de yer verildi.
Özellikle tatbikata Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye, Tunus ve AB ülkelerin de bulunduğu 17 ülkeden askeri personel katılıyor.
Eduard Sharmazanov'un konuşması sırasında Azerbaycan heyeti provokasyon girişiminde bulunarak onu yarıda kesmeye çalıştı.
Ermeni tarafıyla ilişkilerin normalleşmesinden sonra Türkiye'nin bir gün tekrar "kılıcını bilemeyeceğinin" garantisi nedir?
Bu değerlendirme, Gürcistan'ın Ermenistan Büyükelçisi Giorgi Sharvashidze tarafından yapıldı.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |