Toplum15:01, 24 Nİsan 2014
Soykırım kelimesi 1915’te Ermenilerin başına geldiği şeyi anlatmak için uydurulmuş

Günler önce “Ermenihaber” sitesi Ermeni Diasporası’ndan 16 isimin, Türkiyelilere
hitaben bir mektup kaleme aldığını bildirdi.
Türkiye’de çıkarılan
“Agos” gazetesinin başlattığı
girişimde Serj Tankian, Atom Egoyan,
Arsinee Khanjian gibi ünlüler yer alıyor.
Agos’ta yayımlanan mektuplar tek tek dikatinize sunulur.
AŞOD PAKRADUNİ: Aşod Pakraduni 1990’da Beyrutta doğdu. Uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans tezi üzerine çalışan Pakraduni, Model Birleşmiş Milletler, Model Lübnan Ulusal Dialog programları dahil olmak üzere, diplomasi, liderlik ve çatışma çözümü programlarında faaliyet gösteriyor. Yazıları İngilizce ve Ermenice çeşitli yayın organlarında
yayınlandı.
AŞOD PAKRADUNİ
Hayatımdaki nadir anlarından birinde, kullanacak kelimeler bulamıyorum... Size nasıl hitap etmeliyim? Sayın? Bu kelimeyi size hitap ederken kullanacağımı hayal edemezdim, ama sanırım kullanmalıyım... Kullanmamalı mıyım? Hepinize aynı şekilde mi hitap etmeliyim? Genelleyebilir miyim mesajımı? Ama herkese teker teker mesaj yazmak zaten imkânsız. Bana izin verin, yüreğimden yazmam için izin verin bana. Kırılmayın söyleyeceklerimden, çünkü aşağıdaki sözlerim kalbimin karanlık köşelerinde saklıydı, tarihin karanlık köşelerinden gelen... ki siz de, biz de o tarihten geliyoruz.
Söyleyeceklerimden kendilerini muaf tutanlara saygı ve teşekkürden öte vereceğim başka bir şey yok.
Bir Ermeni delikanlı, genç, insan, nasıl isterseniz tanımlayın beni... 92 yaşında vefat eden bir adamın torunu, Dikranagerd-Diyarbakır’da yaşamış bir adamın. Türklere ve Kürtlere komşuluk eden bir adamın torunu. Türk askerlerin evine kafası kesilmiş babasının kanlı giysilerini getirip, yerine annesinden temiz giysiler almalarına tanık olan bir adamın torunuyum. Bunun üzerine dedemin annesi, onun gözü önünde matematik öğretmeni olan hocasının varoluşunu silmek için evdeki tüm evrakları ve kitapları yakmış. Ve ben bugün buradayım, bu hikâyemden başka da hiçbir şeyim yok, üç nesil isimden de başka şeyim yok, ne soy ağacı, ne de bir anlatı...
“Soykırım değildi” söylerler, “tehcire çıkmaya mecbur değildiniz” söylerler, “biz sevgi dolu komşuyduk” söylerler... ve Mecliste bir Ermeni Mebus olan Krikor Zohrab da öyle söylemişti: “Benim kardeşim beni öldüremez!” Ertesi gün kardeşi Talat kafasını elinde tutuyordu... Şimdi nasıl güveneceğim ben kardeşlik duyurularına? Benim varoluşumu bile inkar eden bir hükümete nasıl güvenebilirim? Bilmedikleriniz için sizi suçlamamakla nasıl sizinle konuşabilirim ben?
Ama sizi suçluyorum, hepinizi suçluyorum.. Sizi gerçeği bilmediğiniz için suçluyorum. Gerçek için mücadele etmediğiniz için suçluyorum sizi... Büyük babamın ihanetle tehcir edildiği topraklarda yaşadığınız için suçluyorum... Kaybolan kimliğim için suçluyorum sizi... Benimkinden başka ülkelerde acı çektiğim için suçluyorum sizi... Meşru olarak bana ait olan bir şeyleri aldığınız için suçluyorum sizi... Ama bu kadar suçlamak? Bana ne faydası olur? Size ne yarar?
Bana varoluş hissini verir. Mücadele etmek için bir sebep verir, Ermeni kalmak için bir sebep. Talat’ın hayal ettiği gibi bir müzede olmadığımı gösterir bütün dünyaya... Ve siz? Bazılarınız Osmanlıların devamını olmadıklarını söyler, bazılarınız da dolunayda Turan’ın sesini duyarsınız. Ama söyleviniz ne olursa olsun, gerçek o ki, güçle ve kanla alınan bir toprağın üzerinde yaşıyorsunuz. Sizin devletinizi, modern Türkiye devleti, bir dünya savaşından harap olarak çıktıktan sonra, Ermeni varlığına ve topraklarına el koyarak küllerden çıkarabildi ekonomisini. Bir not olarak söyleyeyim ki, atalarımın teriyle ve kanıyla inşa edilmiş kiliselerden hala ayakta duranlar ya cami ve diğer ibadet alanı olarak kullanılıyor, ya inek gübresiyle kaplanmış, ya da ateşleme hedefi olarak işe yarıyor. Nasıl sizi suçlayamam? Siz nasıl beni suçlamıyorsunuz?
Burada oturup –Türklerin ya da başkalarının– tarihi gerçeklerini inkâr etmelerini dinleyeceğim... Soykırım kelimesi 1915’te Ermenilerin başına geldiği şeyi anlatmak için uydurulmuştur... Ermenilere olan şeyin soykırım olmadığını söylemek, turuncunun turuncu olmadığını söylemek gibidir. Birinci Dünya Savaşı’nda müttefikleriniz olanlar soykırım olduğunu söylüyorlar. Modern devletinizin kurucusu, Mustafa Kemal bile, soykırım olduğunu söyledi...
Sonunda biliyorum ki söylediklerim sizin ya da devletinizin Ermeni Soykırımı üzerindeki görüşlerinizi değiştirmeyecek, ama size neden suçladığımı anlamanız için yardımcı olabilir...
Ve bir defa daha söylediklerimden kendilerini muaf edenlere takdirimi ve teşekkürlerimi sunmak isterim. İçtenlikle inanıyorum ki onlar adil bir amaç için savaşıyorlar, sorumluklarını taşıyabilir bir Türkiye için mücadele ediyorlar, kendi geçmişiyle yüzleşebilen bir Türkiye için.
Ermenihaber.am
Bölümün son haberlerİ

Haberde, 2011 yılında Ermenistan’da kurulan ve günümüzde 1,5 milyar dolar değer biçilen "Picsart" şirketinin başarı öyküsüne de yer verildi.

Cenaze töreninin 26 Nisan’da yapılması planlanıyor.

I. Aram Taziye mesajında ayrıca Papa Francisc’in Ermeni Soykırımı’nın tanınmasındaki cesur tutumuna ve Artsakh Ermenilerine verdiği desteğe de değinildi.
Alıntı

İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Aslan'ı konuşması sırasında sürekli olarak hakaret içeren sözlerle kesmeye çalışan iktidar partisi milletvekili, milli takımın eski futbolcusu Ünal Karaman oldu.
Haberde, 2011 yılında Ermenistan’da kurulan ve günümüzde 1,5 milyar dolar değer biçilen "Picsart" şirketinin başarı öyküsüne de yer verildi.
Özellikle tatbikata Ermenistan, Azerbaycan, Türkiye, Tunus ve AB ülkelerin de bulunduğu 17 ülkeden askeri personel katılıyor.
Eduard Sharmazanov'un konuşması sırasında Azerbaycan heyeti provokasyon girişiminde bulunarak onu yarıda kesmeye çalıştı.
Bu değerlendirme, Gürcistan'ın Ermenistan Büyükelçisi Giorgi Sharvashidze tarafından yapıldı.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |