ERMENI HABER AJANSI

Musa ATAÇ/ Radikal gazetesi

Azerbaycan’ın dünyaca ünlü edebiyatçısı, 75 yaşındaki Ekrem Eylisli’nin henüz ülkesinde yayınlanmayan son eseri büyük tartışmalara neden oldu. Bugüne kadar Azerbaycan’da Ermenilerle ilgili yapılan en aykırı çıkış dünyaca tanınan ünlü yazar Ekrem Eylisli`den geldi. Azeri yazar bir Rus edebiyat dergisindeki yazısında `Ermeniler benim düşmanım değil` dediği için `Orhan Pamuk gibi Nobel peşindesin` sözleriyle hedef gösterildi. Bununla kalınmadı. Eylisli’nin DNA’ları tartışma konusu haline geldi, evinin önünde protestolar yapıldı, kitapları yakıldı, üyesi olduğu yazarlar birliğinden ihraç edildi, vatandaşlıktan çıkarılarak Ermenistan’a gönderilmesini isteniyor, “halk yazarı” unvanı ve “cumhurbaşkanlığı özel maaşı” elinden alındı, oğlu ve eşi de işlerinden ayrılmak zorunda bırakıldı. Son olarak da Milliyetçi Muasır Müsavat partisi lideri Hafız Hacıyev, Eyisli’nin kulağını getirene 12 bin 700 dolar ödül vereceğini açıkladı. Başta parlamento başkanı, milletvekilleri, siyasi parti başkanları olmakla Azerbaycan cumhuriyetinin en yetkili isimleri, Bakü kentinde yazara bir linç kampanyası başlatmışlar.

Peki, neydi tüm bu nefretin sebebi? Hemen söyleyeyim. Eylisli’nin “Ermeniler benim düşmanım değil“ demesi. Vay anasını. Sen misin bunu söyleyen, sen misin resmi tezlere karşı çıkan, sen misin yüzyıllardır süren düşmanlığı bitirmeye çalışan, sen misin “düşman” olan Ermenileri sempatikleştiren?Bir de ne yapmış biliyor musunuz bu haddini bilmeyen yazar! “Halkın ona duyduğu güveni suiistimal ederek “ Azerbaycan tarihi ile bağlı gerçekleri “tahrif etmiş.”  “Yakın ve uzak tarihine kara leke sürmüş.”  Bak sen şunun yaptığına. Ahmet Kaya’nın dediği gibi nerden bakarsan “tutarsızlık.”Şimdi tüm bu olanlara sebebiyet veren öykü kitabına gelelim.

Eyisli`nin Rusya’da “Drujba Narodov” (Halkların Kardeşliği) isimli edebiyat dergisinde yayımlanan "Taş Rüyalar" isimli uzun öyküsü Ermeni komşularını etnik şiddetten korumak isteyen iki Azeri erkeğin hikâyesini anlatan bir eser. Dağlık Karabağ sorunu nedeniyle “normalleşemeyen” Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin düşmanlık dolu tarihini işliyor. 20. yüzyılın başlarında bu iki halk arasında yaşanan acı olaylara değiniyor.

Eylisli’nin bu çıkışı birbirinden nefret eden ve bir türlü bir arada yaşamayı beceremeyen iki halk için bir konuşma bir diyalog, bir çözüm kapısını aralaması gerekirken, tam tersi oldu, Elyisli “hain” ilan edildi,  hakkında linç kampanyaları başlatıldı.

Yazarın kendisi ise romanıyla ve yaşanan olaylarla ilgili verdiği bir söyleşide kendini şöyle savunuyor: “Ben Ermenilere, özellikle bizim Dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermenilere ‘Azerbaycan halkı da kendi yanlışlarını görüyor, Zaman bizi birbirimizden tümden ayırmamıştır, gelin birlikte ortak yaşam oluşturmaya bakalım’ mesajı vermek istedim. Romanımın özü budur”.

Türkiye`den yazar ve yayıncı Ragıp Zarakolu da, Eylisli`ye yönelik tehditlere dikkat çeken bir basın açıklaması yaparak "Bir zamanlar Maraş`ta, Sivas`da bizim tanık olduğumuz gibi şimdi Eynisli`nin evinin önünde lince hazır kalabalıklar seferber ediliyor. `Baltanı kap da gel` sloganları atılıyor" dedi.Zarakolu açıklamasını "Hrant Dink benzeri yeni bir cinayetin yeniden işlenmesinin önüne geçilebilmesi için uluslararası kamuoyunu, Türkiye ve Azerbaycan demokrat kamuoylarını Ekrem Eylisli ile aktif dayanışmaya çağırıyorum" diye noktalıyor.Türkiye ve dünyanın vicdanlarından biri olan Ragıp Zarakolu’nun sesine kulak verilmeli.

Ermenihaber.am